Şeyh Mustafa Efendi Türbesi ; Kastamonu – Merkez’de Kırkçeşme caddesi üzerindeki Şeyh Ahmed Hicabi ye gelmeden sağ tarafta
Şeyh Mustafa Efendi ; Üsküdar’da medfun Şeyh Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin halifelerinden olup Kastamonu’ya irşad için gönderildiği vakıf kayıtlarından anlaşılmaktadır. Babasının adı Resul ve Seyyiddir. Hicri 1000 ciavarında Türbenin kuzey bitişiğindeki camiiyi yaptırarak burasını Celveti tarikatı dergahı haline getirir.
Bir müddet sonra İstanbul’a giderek padişah IV. Mehmet ile görüşüp 1650 tarihli fermanla cami ve tekkeye El yakut Köyü ve civarında on kısım arazinin vakfedilmesini sağlar. Daha sonra bu vakfa bazı ilaveler yapılır.
Vakfa mütevelli olan Seyyid Şeyh Mustafa Efendi caminin civarına medrese kütüphane ve imaret gibi üniteler ekleyerek burada bir külliye vücuda getirir. Çok musluklu güzel bir şadırvanın etrafında kurulmuş olan külliyede her gün fukaraya çorba ikram edilir. Bu uygulamanın tekke ve zaviyelerin kapatılmasına kadar devam ettiği buradan bizzat istifade etmiş olan yaşlılar tarafından ifade edilmektedir. İmarette ekmek pişirilen fırının da yakın zamanlara kadar mevcut olduğu bilinmektedir.
Şeyh Mustafa Efendi’nin 1650 yılından sonra vefat ettiği tahmin edilmekle beraber tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Kendisinden sonra tekkede yine kendi neslinden olmak üzere 1795 yılına kadar Seyyid Şeyh Mehmet Efendi, aynı tarihli beratla Mehmet Emin Efendi, 1813 tarihli beratla Ahmet Halifenin oğulları Mehmet ve Mustafa Efendiler ve 1868 tarihli beratla da Numan Efendi’nin şeyh oldukları görülür. Ayrıca 1868 tarihli beratın tetkikinden, külliyede muhtelif unvanlarla 14-15 kişilik bir personelin görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bir çok keramet ve manevi tasarrufları ile bilinen Seyyid Şeyh Mustafa Efendinin türbesi halk tarafından hürmet ve saygı ile ziyaret edilmektedir. Şeyh Mustafa (Resülzade) Efendi ile ilgili anlatılan Menkıbeye göre yörenin bilinen evliyalarından olan Ahmet Hicabî Efendi çocukluğunda peygamber soyundan gelen Seyyid Şeyh Mustafa Efendi’nin türbesinin etrafında oynarken kimi zaman ortadan kaybolurmuş. Büyüdüğünde ona oyun oynarken ortadan neden kaybolduğu, nereye gittiği sorulduğunda Ahmed Hicabi, Şeyh Mustafa’nın türbesinin bulunduğu yerin türbe olduğunu bilmediğini, orada oynarken o evde (ev zannetmekteymiş) oturanların onu çağırıp sevip okşadıklarını, sohbet ettiklerini ve sonra dışarı gönderdiklerini söyler.
Bugün de alkolik olan kişiler bu alışkanlıklarından kurtulmak için türbeye gelip dua etmektedirler. Kimi zaman da alkolik olan kişilerin aileleri bu kişileri sarhoşken buraya getirmekte ve ayılıncaya kadar beklemektedirler. Böylece alkol bağımlılarının bu alışkanlığından kurtulacağına inanılmaktadır.
Kırkçeşme Mahallesi’nde Selçuk Sokak ile Kırkçeşme Caddesinin kesiştiği köşede yer alan ve dıştan dışa 10.91X9.25 m. boyutlarında olan türbe içerisinde 15 sanduka bulunmaktadır. Ahşap olan çatısı ve kargir duvarlarının büyük bir bölümü bakımsızlık sebebiyle zaman içersinde yıkılmış olduğundan kuzey bitişiğindeki Selçuk Camii ile beraber 1944 yılında harap olduğu gerekçesiyle şahsa satılır. Bu Kıymetli mekan zaman içerisinde harap olduğu vaziyette ayakta durmaya çalışırken 2005 yılında Vakıflar Kastamonu Bölge müdürlüğü tarafından restore dilmiştir.Allah onlardan razı olsun.