Çanakkale – Çardak – gazi yakup bey camii
Çardak’ta bulunan Gazi Yakup Bey Türbesi, Gazi Yakub Bey camii avlusundadır . Üzeri açık, etrafı çevrili dört adet mezardan meydana gelmiştir. Bunların Gazi Yakup Bey’in ailesine ait olduğu sanılmaktadır. Vakfiyeye göre Yakup Bey, mektebin yakınında kendisi için türbe olmak üzere mübarek bir ev yaptırmasına karşın, sonradan eşi Dudu Hatun binti Abdullah buraya defnedilmiştir. Diğer aile üyelerinin de bu türbeye gömülmesi şart koşulmuştur.
Burası için bir görevli tayin edilmemiştir. Vakfiyeden türbenin kapalı bir oda biçiminde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, onun şekli yapısına dair 1832 tarihli muhasebe kaydı bir ipucu vermektedir. Buna göre türbenin parmaklıkları ve kubbesi tamir edilmiştir. Türbeden bir parça günümüze erişmemiştir. Muhtemelen türbe, günümüzde “Gazi Yakup Bey Ailesi Mezarlığı” denilen yerdeydi. Nitekim Yakup Bey’in oğlu Mehmet Bey’in mezarının içinde yer aldığı büyük pafta buradadır. Alan üzerinde, Mehmet Bey’in baş ve ayak taşından başka, toprağa gömülü yazısız bir taş vardır.
Yakup Beyin hem Arapça hem de Osmanlıca Vakfiyesinde özetle, “Yakup Paşa Çardak kasabasında dokuz odalı bir medrese ve yanında bir de ziyade cami eyledi. Bir de sıbyan okulu için bir bina yaptırdı. Bunlardan başka küçük küçük odalar olan bir ahari kabin dahi bina kıldık. Anı fukaradan gelen gidenlerin ivası için zaviye kılınmış. Bunların yanında birbirine bitişik üç bina birisi mektep, birisi mahzen üçüncüsü de fürun olmuştur”, kaydedilir.
Yakup Bey, Fatih (1451-1481) ve II. Bayezid (1481-1512) dönemi derya ve sahil beylerinden biridir191. Kısa bir süre Gelibolu sancak beyliği yaparak donanmaya nezaret etmiştir. Baba adının Abdullah olması, onun devşirme olduğuna bir işaret olabilir. Vefat tarihi bilinmemektedir. Görevi sırasında Kilitbahir Kalesi’nin inşaatını bizzat yüklenmiştir. 1484 yılında, Gelibolu, Kilitbahir, Malkara ve Lapseki/Çardak gibi farklı yerlerde bulunan bir cami, bir mescit, bir medrese, bir mektep, bir imaret, iki han, bir türbe, dört hamam, dört mahzen, dört oda, altı menzil, altı su kuyusu, bir suyolu ve iki çeşmeden oluşan vakfını kurmuştur. Arapça vakfiyesi Fatih ve II. Bayezid devrinin önemli kaynaklarından biridir. Banisi olduğu vakıflar kuruluşundan Cumhuriyet’e kadar faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.
Kaynak ; Çanakkale Evliyaları , Abdulhalim Durma