Abdürrezzak Ali Efendi (1842-1907) Erzurum’da dünyaya gelir. Babası Erzurum Nakib-ul-eşrafından olup, seyyidlerden Gadayizade Muhammed Efendidir. İlimde çok kuvvetli olduğundan, İlmi mahlasını kullanmaktadır. Abdürrezzak Efendi tahsil çağına gelince, ilk önce ağabeyi Muhammed Efendi’den okumaya başlar. 14 yaşından itibaren babası Muhammed Efendi’nin manevi terbiyesi altına girer. Aynı zamanda medreselerde okunan ilimleri de bitirerek İbrahim Paşa Medresesi müderrislerinden Solakzade Ahmed Tevfik Efendi’den icazet alır.
Tahsilini tamamladıktan sonra Ahmediyye Medresesinde ders okutmaya başlar. Abdürrezzak Ali Efendi, Tasavvuf yolunda da ilerlemek için bir mürşid-i kamilin talebesi olmak ister ve Şeyh Hakkı Erzurum’a gelince onun sohbetlerine devam eder. Şeyh Hakkı hazretlerinin vefatına kadar hizmetinde bulunur. Sonra tekrar talebe yetiştirmeye başlar. Tefsir ilminde çok derin alimdir. Ruhu’l Beyan Tefsiri’ni birkaç defa baştan sona talebelerine okutur. Babasının vefatından sonra Nakib-ul-eşraf olur. Erzurum’da ikamet eder, üç-dört senede bir Ramazan ayında İstanbul’a gider. Çeşitli camilerde vaaz ve nasihatlarda bulunur.
Sümbül Sinan Efendinin manevi işareti ile kendisine ayrılan odada elli sene kalır ve ibadetle meşgul olur. Sözleri çok tesirlidir. Dinleyenler huzur bulmaktadır. Kimseye halifelik vermez. Erzurum’da vefat eder. Ali Efendinin Halal ve Haram Risalesi, Musavat-ı Aded-i Hurufat, Manzume-i Nüfus-ı Seb’a adlı eserleri yanında bir de Divan’ı vardır. Hiçbirisi matbu değildir. Abdürrezzak Ali Efendi buyurmaktadır ki:
“Kalbi Allahü tealanın sevgisi ile diri olanın ölümü hayattır. Kalbi nefsin arzuları ile ölmüş olanın hayatı ölüdür.” “Ölüm, ölmeden önce ölünüz, sırrına eren aşıklara rahmet, devlet, seadet, izzettir.”
Abdürrezzak Ali Efendi, Allahü tealanın aşkı ile çok güzel şiirler söylemiştir. Bunlardan birisi:
Cemalullaha olan aşık heva ile sivadan geç
Karışma fi’l-i Hakka ey gönül çun-u-çiradan geç.
Bekadan neş’edar ol bade-i tevhid ile ey dil
Gönülden hazır ol Hakk’a heman mülk-i fenadan geç.
Libas-ı fahri neyler came-i aşk aşıka kafi
Aba-yı aşkı gey İlmi bütün daru devadan geç.
Ey gönül erbab-ı caha etme arz-ı ihtiyaç
Bab-ı Hak meftuh iken gayra ne lazım iltica
Kaynak ; Erzurum Evliyaları , Abdulhalim Durma