Ankara – Altındağ ilçesindeki Aslanhane Cami ( Ahi Şerafettin cami) yanında
Ankara’da yaşayan “tımar” sahibi “ahi” büyüklerindendir. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan ve daha önce Ahi Şerafeddin (Aslanhane) Camii’nde muhafaza edilmiş olan 692 hicri/1293 miladi tarihli şecere (soy kütüğü), 12.21 metre uzunluğunda 0.21 metre genişliğindedir. Samani aharlı kağıt üzerine bölüm başları ve asıl isimler sülüs, diğer isim ve bilgiler nesih ile yazılmış, dışına mumlu bez yapıştırılmıştır. Bu şecere Bursa Mebusu Tahir Bey’in tavsiyesi üzerine, 1910 yılında Tarih-i Osmani Encümeni adına İstanbul’a götürülmüş, merhum Ahmet Tevhid Bey tarafından kopya edilerek aslı Vakıflar Genel Müdürlüğüne iade edilmiştir.
Şeceredeki bilgilere göre Ahi Şerafeddin, Hazreti Ali’nin oğlu Hazreti Hüseyin soyundandır. Atalarından Muhammed Caferi oğlu Hasan, Huy şehrinde kalmış ve orada “fütüvvet” libasını giymiştir. Arapların “Ahi Ali Bessak” dedikleri şahsiyettir. Ahi Şerafeddin sülalesinde ahilik buradan başlar.
Ahi Şerafeddin‘in ecdadı Il. Kılıçarslan zamanında Ankara’ya yerleşir. Ahi Şerafeddin‘in altı batın yukarı dedesi olan Abdullah oğlu Süleyman ve onu takiben ecdadından İbrahim oğlu ishak, Seyit Ali, ishak oğlu Seyit Hüsam, Alaeddin ishak oğlu Ali ve Ahi Şerafeddin’in babası Ahi Hüsameddin Hüseyin, dedesi Seyit Şemseddin Ahi Yusuf, amcası Ahi Kemaleddin Hasan’ın kabirlerinin Ankara’da olduğu şecerede zikredilir.
“Bu şecere Allah’ın zayıf ve aciz kulu Mehmed bin Ahı Hüsam el Hüseyni’nin şeceresidir.”
Ahi Muhammed, Ahi Şerafeddin diye bilinir. Babaları Mehmed bin Ahi Hüsameddin, Hüseyin bin Seyyid Şemseddin oğlu Ahı Fethuddin Hüseyin ve oğulları Mehmed, Ahmed ve İbrahim. Ahi Yusuf bin Ahı ishak bin İsmail bin Seyyid Ali bin Abdullah ve çocukları Ali, Hasan ve Hüseyin. Seyyid Ali bin Abdullah oğlu Ali’nin oğulları Mehmed, Ahmed, İbrahim. Seyyid Ali bin Abdullah oğlu Hüseyin, ondan Ali ve oğulları Yusuf, Cafer ve Mahmud bin Muhammed bin el-Hasen el Caferi bin Muhammed bin el-Hüseyni bin Ali bin Muhammed bin Ali bin Musa er-Rıza bin el-imam el-Cafer es-Sadık bin el-İmam el-Muhammed el-Bakır bin el-imam Zeynelabidin Ali bin emiru’l-mü’minıni’I muhsinın bin el-imami’l-müslimın ve emiru’l-mü’minın Ali bin Ebutalib.
Ahi Muhammed (Ahi Şerafeddin)’in evlatları Hüseyin, Hasan ve Yusuftur. Ahi Şerafeddin’in oğlu Hüseyin’den es-Seyyid Hüsam, ondan es-Seyyid Paşa, ondan es-Seyyid Hüseyin, ondan es Seyyid Hüseyin ve oğulları Hüseyin, Yahya’dır.
Ahi Şerafeddin’in oğlu Hasan’dan Paşa, ondan Hüseyin, ondan Seyyid Cafer ve oğulları Hıdır, İhsan, Tayyib’dir. Ahi Şerafeddin’in Ankara Etnoğrafya Müzesi’nde teşhirde bulunan ahşap sandukasında vefat tarihi H. 751 – M. 1350’dir.
Bir sanat şaheseri olan ahşap sandukada şu ibare yazılıdır:· “Cömertlerin babası, müslümanların, İslamın ışığı, Hakk’ın ve dinin övdüğü, ahilerin büyüğü, mürüwet ve fütüwet sahibi, sultanın delili, iftihar-ı ali Resulullah, seçilmiş, es-seyyid, eş-şehid, yarlıganmış, rahmete kavuşmuş Hüsameddin oğlu Muhammed. Allah onların kabirlerini nurlandırsın, yerlerini cennet kılsın ve onlardan razı olsun. Cuma günü namaz vaktinde, Receb ayının yirmiyedisinde yediyüzellibir yılında vefat etti.”
Türbesi, Ankara Atpazarı semtindedir. Türbenin güney cephesindeki pencere üzerinde mermer bir kitabe vardır. Kitabenin Türkçe metninde: “Bu imaretin; lütüfkar Rabbinin rahmetine muhtaç olan zayıf kul Ahı Hüsameddin el-Hüseyni oğlu Muhammed -Allah Hz. Hüseyin, onun kardeşi, ceddi. babası, annesi ve evladı hürmetine- onun dünyada ve ahirette kalbini nurlandırsın. 731 ( 1331 ) yılında yapılmasına çalıştı.”
Bu kitabe metninden zaviyenin M. 1331 yılında yapımına başlandığı anlaşılmaktadır. Vakıf kayıtlarında, Ahi Şerafeddin Zaviyesi vakfı mevcut olup, Ankara’nın değişik yerlerinde vakıf arazileri olduğu zikredilir.
Ahi Şerafeddin Türbesinin içinde, kızı Devlet Hatun’a ait bir mezar vardır. Devlet Hatun‘un mezar taşında aşağıdaki ibareler yazılıdır: “Emirlerin büyüğü, seçilmiş Mehmed oğlu Hüsameddin oğlu Ahı Şerafeddin kızı Devlet Hatun 773 ( 1372) yılında vefat etti. Allah kabrini nurlandırsın.” Türbede bulunan kitabesiz ikinci kabri de de “Ahi Muhammed Şerafeddin oğlu Ahı Hüseyin” olarak okumuştur. 1720 tarihli Sultan Üçüncü Ahmed’in bir fermanında: “Emirlerin emiri, soyu temiz, itibar şahibi, ululanmış, hürmet ve kadir sahibi, sabırlı ve_ haşmetli, ….” ifadeleri Ahi Şerafeddin için kullanılmaktadır. Ankara’nın gerek yönetiminde gerekse imarında birçok hizmetleri olmuştur.
Kaynak ; Manevi Mimarlarıyla Ankara , Abdülkerim Erdoğan , Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları