Halk arasında Alasonyalı Hacı Cemal olarak bilinen ve tanınan, son devir din alimlerineden vaiz Cemal Öğüt, Mora Yenişehir’e bağlı Alasonya Kasabası’nın Zeynel mahallesinde, 1887’de doğdu. Babası muallim Ahmed Lütfı Efendi’dir. İlk,orta ve lise tahsilini memleketinde yaptıktan sonra, 1903’te İstanbul’a geldi. Memleketinde iken hafızlığını müderris ve müftü Ömer Hulüsi Efendi’den yapmış, ondan biraz da Arapça okumuştu.
Tahsili
İstanbul’da Darülfünun Hukuk Fakültesi’ni bitirmiş, ayrıca Medresetü’l-Mütehassisin’den de mezun olmuştur. Bu arada ders vekili Hacı Ali Zeynelabidin Efendi, Müftü Ömer Hulusi Abdülfettah Efendi ve Abdurrahman Efendi’den ders okudu. Fatih dersiamlarından İzmirli Hafız Halil Efendi ve Düzceli Zahid Kevseriden okuyarak icazet aldı (1912).
1910’da girdiği ruus imtihanında kürsü vaizliğini kazandı. 1915’de Aksaray Valide Sultan Camii kürsü vaizliğine resmen tayin edilerek göreve başladı. Daha sonraları İstanbul merkez vaizliğine tayin edilen Öğüt, ömrünün sonuna kadar bu görevi sürdürmüştür.
Toplum psikolojisini iyi bilen Hacı Cemal, toplumun her kesimiyle iyi ilişkiler kurmuş ve halkın dinini öğrenmesinde önemli hizmetler vermiştir. Dinleyicilerine göre hitap etmesini bilen, güzel konuşan, cemaat üzerinde tesir icra eden, kalabalık kitleleri toplayabilen değerli bir irşadçı idi. İstanbul imam-Hatip Okulu’nda iken fırsat buldukça, Fatih Camii’ndeki derslerine, vaazlarına koşardık. Çok sevilen, sayılan, aranan, beğenilen ve takip edilen bir vaiz idi. Ona “Büyük Hacı Cemal” derlerdi. Bir de o zamanlar “Küçük Hacı Cemal” vardı. Cemal ôzan.
1926 yıllarından sonra Hacı Cemal, Beşiktaş’ta Akaretler’de bulunan ortaokul ve liselerde din ve ahlak dersleri öğretmenliği yapmış ve bazı ilmi kongre ve komisyonlarda da üyelik yapmıştır. İşgal yıllarının ilk günlerinde İstanbul’da kurulan Müdafaa-i Milliye Teşkilatı’nda görev almış ve daha sonra Milli Müdafaa Grubu’nun çalışmalarına katılarak Beşiktaş’taki evini bu teşkilatın merkezi haline getirmişti. Anadolu’daki Kuvay-ı Milliye’ye silah temini konusunda önemli hizmetleri olmuştu.
İşgal kuvvetlerinin elinde buluna Maçka’daki silah deposundan düzmece bir cenaze töreniyle kaçırdığı silahları Anadolu’ya göndermişti. İstiklal Savaşı’nın kazanılmasından sonra teşkilattaki arkadaşları çeşitli görevlere getirilirken kendisine yapılan İstanbul Milletvekilliği teklifini kabul etmemişti. Birçok meslektaşı gibi, dönemin dini faaliyetleri yasaklayan baskıcı uygulamalarına ma’ruz kalmış ve çeşitli bahanelerle evi üç defa basılıp aranmıştı.. Kütüphanesi mühürlenmiş ve hilafetçilik ithamiyle sorgulanmıştı. Fakat gerekli delil bulunamadığı için cezalandırılamadı. Bu arada Öğüt, Hacc’a da gitmişti.
Bütün bunlara rağmen Hacı Cemal, İslami ilimlere hizmetten, halkı aydınlatmaktan ve talebe yetiştirmekten geri kalmadı. Dini eğitimin ve öğretim kurumlarının kapalı olduğu devirlerde evini mektep haline getirmişti. Mareşal Fevzi Çakmak’ın cenazesinde meydana gelen olaylarda teskin edici rol oynamıştır. Kore şehitleri için Süleymaniye Camii’nde okutulan ve radyodan yayımlanan ilk mevlid programında konuşma yapmıştır (1O Aralık 1950).
27 Mayıs 1960 İhtilali’nden sonra Diyanet İşleri Başkanı olması yolundaki ısrarlı talepleri kabul etmedi. O kendisini tamamen irşad hizmetlerine ve eserlerine vermişti. 29 Mart 1966’da İstanbul’da vefat etmiştir. Yeri Cennet, makamı ali olsun! Amin.
Altı bin ciltlik kütüphanesi, vasiyeti üzerine, kızı Hikmet Oğüt tarafından İstanbul Yüksel İslam Enstitüsü’ne (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) bağışlandı. Yine vasiyeti üzerine kızı tarafından İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nün ilk mezuniyetinde enstitü birincisi olana (BekirTopaloğlu’na) değerli bir saat ödül olarak verilmiştir. Şimdi emekli olan Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, 1959’da İstanbul imam-Hatip Okulu’ndan birinci olarak mezun olduğu için o zamanın İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı olan Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay tarafından kendisine yine birincilik ödülü olarak değerli bir saat verilmişti. (O zamanlar vali, aynı zamanda belediye başkanı idi.).
Eserleri
1. Ana ve Baba Hakları (İstanbul 1928, 1965, 1977)
2. İçtimâî ve Ahlâkî Temizlik (İstanbul 1936; I-II, Ankara 1962; İstanbul 1996)
3. Gül’ün Gül’ü Fâtımatüzzehra (İstanbul 1940, 1970, 1974)
4. İslâm Tarihinin Maruf Simalarından Hz. Muhammed’in Dadısı Ümmü Eymen (İstanbul 1941)
5. Tekbîr-i Teşrik (İstanbul 1947)
6. Kadın İlmihali (İstanbul 1947, 1968)
7. Çocuklarda Ana ve Baba Saygısı (İstanbul 1948, 1955)
8. Ümmü Hâni (İstanbul 1950)
9. Bereket ve Rahmet-i İlâhiyye Bürhanlarına Dâir Kırk Hadîs-i Şerîf (İstanbul 1951)
10. Meşhûr Eyyûb Sultan (İstanbul 1955, 1957, 1998)
11. Cedvel (Peygamberimizin Kısaca Hayatı ve Fevkalade Haller) (İstanbul 1960)
12. Kur’ân-ı Azîmüşşan’a Göre Maddî ve Mânevî Fezâ Âlemleri (bu eserin aslı kaybolmuş, bir özeti 1964 yılında İstanbul’da basılmıştır)
13. Kurrâ-i Muhammedi (İstanbul 1965)
14. (Nur ve Edeb : Mısır Şeyhülkurrâsı Ali Muhammed Dabbâ’ın Fethu’l-kerîmi’l-mennân fî âdâbi hameleti’l-Ķurân adlı eserinin tercümesi (İstanbul 1941)
15. Defter-i Mev‘ıza : Bu çalışması yazma halindedir (MÜİF Ktp., Cemal Öğüt, nr. 516).
Kaynak ; Yolumuzu Aydınlatanlar -1 , Yahya Kutluoğlu , İbb Yayınları