Çanakkale – Gelibolu Merkezde hallacı Mansur makamının hemen ilerisinde hamzaköye bakan yamactadır.Gelibolu da kime sorsanız bilir Bayraklı babayı.
Asıl adının Karacabey olduğunu, Osmanlı ordusunda bayraktarlık yaptığı bu kutsal vazifeyi yaparken de şehit olduğu bilinmektedir.(H 813 / M 1411) Karacabey, Fetih sırasında Gelibolu’nun kuzey kapısından şehre girmeye çalışan ordumuzun saflarında yine bayrakla beraber savaşa katılıyor.Vuruşurken birkaç arkadaşıyla birlikte düşman tarafından sarılır.Kimisi şehit, kimisi tutsak olunca Karacabey de bayrağı ile birlikte esir veya şehit olma durumuyla karşılaşır.Bayrağın düşman eline geçme durumunu görünce çılgın bir uygulamaya girişir.
Bayrağı küçük parçalara ayırarak yutmaya başlar ve yutar.sonrada düşmanın üzerine saldırır. Yaralı olarak arkadaşları tarafında bulunduğunda bayrağı ne yaptığı sorulur.bayrağı düşmana kaptırmamak için yaptığı çılgın uygulamayı anlatır.Bazı arkadaşlarının bunun gerçek olamayacağını ima etmesi üzerine keskin palasıyla karnını yırtar ve yuttuğu bayrak parçalarının kanlarla birlikte ortaya çıktığı görülür.Gerçeğin ortaya çıkmasıyla son sözlerini söyler;” benim mezarımdan hiç bir zaman bayrak eksik etmeyin”. İşte o gün bu gündür türbesinden bayrak eksik olmaz.
Diğer bir rivayete göre de; Osmanlı donanmasında bayraktarlık yapan Karacabey, Marmara da yassıada açıklarında Bizans donanmasıyla yapılan bir savaşta elinde sancağı ile birlikte şehit düşmüştür.Donanmanın merkezi olan Gelibolu de sahile yakın bu yamaca gömülmüş, vasiyeti üzerine üzerine mezarı bayraklarla donatılmıştır.
Mezarının sağ tarafında Bolayır da yatan Gazi süleyman paşanın mezarında olduğu gibi eski Türk geleneklerinden olan atının mezarı bulunmaktadır.Sağ tarafında ise Onunla birlikte şehit olmuş Horosan erlerinden bir şehidimiz yatar.