Buğday Dede Türbesi ; İzmir – Tire’de Kaplan köyü yolunda Buğday Dede ismi ile bilinen tepe üzerinde küçük bir mescit ve mezarlıktadır.
Tire’nin alınışı sırasında Sasa Bey ile Buğday Dede’nin birlikte hareket ettikleri, Sasa Bey’in öldüğü onun ise yaralı olarak kurtulduğu anlatılır. Menkıbeye göre, bölgede kıtlık olur ve Tire halkı Buğday Dede’den ötürü bu kıtlıktan etkilenmez. Buğday Dede ve eşi oturdukları tepeden yola bakarak, “bir aç gelse de onu doyursak”, diye beklermiş. Buğday Dede’nin evinde küpler dolusu buğday bulunmakta imiş. Bu buğday aç insanlara verildikçe daha da çoğalırmış. Buğday Dede buğdayını yalnızca erkeklere verir, kadınlara vermezmiş. Buğdayı alanlara da arkalarına bakmadan gitmelerini tembihlermiş.
Bir gün Selçuk’tan bir aile buğday almaya gelmişse de dede onlara buğday vermeyerek, “kadınsız geleceksin”, demiş. Bunun nedenini merak eden ailenin erkeği kadınsız gelmeye karar vermiş ancak, eşi “ben de erkek kılığına girip geleceğim”, demiş. Böylece karı koca Buğday Dede’nin evine gelmiş, heybeleri doldurmuşlar, yola koyulmuşlar. Ne var ki aile Kesikbaş denilen semte vardıklarında kadın dönüp tepeye bakmış ve o anda da fenalaşarak ölmüş.
Buğday Dede ile ilgili bir başka söylencede, Buğday Dede’nin mezarının bulunduğu yerdeki bir servi ağacında Türk bayrağı dalgalanırmış. Yörenin Yunan işgali sırasında Yunan birliğinin komutanı bu bayrağı indirerek yerine Yunan bayrağını asmış. Bir süre sonra kargalar bu bayrağı parçalamış, bayrak yeniden asılmış ve aynı şekilde kargalar tarafından parçalanmış. Bunun üzerine Yunan komutanı ağaca yeniden Türk bayrağını asmak zorunda kalmış. Dede’nin birlikte hareket ettikleri, Sasa Bey’in öldüğü onun ise yaralı olarak kurtulduğu anlatılır. Menkıbeye göre, bölgede kıtlık olur ve Tire halkı Buğday Dede’den ötürü bu kıtlıktan etkilenmez. Buğday Dede ve eşi oturdukları tepeden yola bakarak, “bir aç gelse de onu doyursak”, diye beklermiş. Buğday Dede’nin evinde küpler dolusu buğday bulunmakta imiş. Bu buğday aç insanlara verildikçe daha da çoğalırmış. Buğday Dede buğdayını yalnızca erkeklere verir, kadınlara vermezmiş. Buğdayı alanlara da arkalarına bakmadan gitmelerini tembihlermiş. Bir gün Selçuk’tan bir aile buğday almaya gelmişse de dede onlara buğday vermeyerek, “kadınsız geleceksin”, demiş. Bunun nedenini merak eden ailenin erkeği kadınsız gelmeye karar vermiş ancak, eşi “ben de erkek kılığına girip geleceğim”, demiş. Böylece karı koca Buğday Dede’nin evine gelmiş, heybeleri doldurmuşlar, yola koyulmuşlar. Ne var ki aile Kesikbaş denilen semte vardıklarında kadın dönüp tepeye bakmış ve o anda da fenalaşarak ölmüş. Buğday Dede ile ilgili bir başka söylencede, Buğday Dede’nin mezarının bulunduğu yerdeki bir servi ağacında Türk bayrağı dalgalanırmış. Yörenin Yunan işgali sırasında Yunan birliğinin komutanı bu bayrağı indirerek yerine Yunan bayrağını asmış. Bir süre sonra kargalar bu bayrağı parçalamış, bayrak yeniden asılmış ve aynı şekilde kargalar tarafından parçalanmış. Bunun üzerine Yunan komutanı ağaca yeniden Türk bayrağını asmak zorunda kalmış.