Sütçe Babası Türbesi
İnli kasabası, Çay ilçe oluncaya kadar Bolvadin’e bağlı idi. 1967 yılında belediyelik oluncaya kadar Karacaören Köyü olarak bilinen kasabaya, Afyon ilinin ilçeleri olan Şuhut, Bolvadin, Çay ve Sandıklı’da Karacaören köyleri mevcut olduğundan bunları birbirinden ayırt etmek için, ‚Sütçe Karacaören‛ denir. Bunun sebebi de, ‚Sütçe‛ hastalığını tedavi eden ‚Sütçe Babası‛ adlı kişinin mezarının kasabada bulunmasıdır. Bugün de bu hastalıktan kurtulmak için ziyaretçiler babadan oğula geçen ‚Sütçe Ocağı‛ na gelirler. Fakat kasaba, daha çok yerleşim olarak Karamık Bataklığı’na yakınlığından dolayı ‚Karamık Karacaören‛ olarak biliniyor.
Ali Baba – Afyon – Çay
Afyonkarahisar’dan gelen şosenin ikiye ayrıldığı yerde Aralık Sokak içinde ahşap ve toprak damlı bir oda içerisinde halkın “Ali Baba” adıyla bildiği türbenin mimarî değeri yoktur. Odanın ortasındaki merkad üzerinde Selçuklu tarzı mermer bir sandukada üzerindeki iki satırlık Arapça kitabeden anlaşıldığına göre, 1275 yılı Mart ayı başında Yusuf oğlu Tur Ali bu türbeye gömülmüştür. Yusuf Bey’in ve babası Yakup bey’in Çay Kadılığı zaimi ve alaybeyi derecesinde bir subaşı olduğu anlaşılmaktadır. Mücahidlerin babası anlamında Ebu’l Mücahid lakabıyla anılan babasının yaptırmış olduğu külliyenin bir parçası olan medresenin kuzey köşesindeki türbenin de kendisi için 1278 yılında inşa ettirildiği bilinmektedir.
Bambul Dede
İlçe merkezinde Afyon yolu üzerinde sol tarafta bahçeler içinde yer alan Bambul Dede türbesi, tahıl zararlılarından bambul böceğinin tarlaya vereceği zararlardan kurtulmak üzere çiftçiler tarafından ziyaret edilir. Elbiz Deresi ağzında bulunan ve Bambul Tekkesi diye anılan ahşap yapı içersinde iki kabir bulunmaktadır. Bu zatın kerameti mahsullere (arpa, buğday vb.) bambul (arıya benzer böcek) saldırdığında tekkenin yanından biraz toprak alarak bunun tarlaya saçılmasıyla ilgilidir. Mahsuller üzerine bu topraktan saçıldığında banbul böceklerinin araziyi terk ettiğine inanılır.
Seyyit Mehmet Sinan Türbesi
Seyyid Mehmet Sinan türbesi ilçe merkezinde Çağlayan Parkı üstünde yer alır. Mansur Gazi’nin torunu ve Alparslan’ın kumandanlarından olduğu kabul edilen Seyyid Mehmed Sinan’ın 1154’te Çay’a giren ilk kumandan olduğu söylenir. Ona ait olduğu ileri sürülen bir sancak, dört kulplu bir kazan ve bir metrelik bir kepçe bulunmaktadır. Sancağın üzerinde kelime-i tevhid ile birlikte adı yazılı olup her yıl aşure günü aşure ve çorba kaynatılarak fakirlere dağıtılır.
İsa Seyyit Ahmet Baba
Çay Belediyesi web sitesinden öğrendiğimize göre, Tekke Mahallesinde Kazanlı Tekke diye anılan yapı, İsa Seyit Ahmet Baba türbesidir. 800 yılı aşan bir süreden beri Geleneksel Aşure Günlerinin yapıldığı tekke, bu tekkedir. Burada 14 çeşit yiyecekten oluşan aşure pişirip dağıtılırmış. İsa Seyit Ahmet Baba’nın aşure pişirirken karıştırdığı kepçenin sapında Çay’ın hudutlarının Osmanlıca yazılı olarak bulunduğu ileri sürülür.
Akhürrem Hatun
Çay ilçesinin Akkonak kasabasında medfun bulunan Akhürrem’in veli bir hatun olduğuna inanılmaktadır. Kasabaya asırlarca anılan ismini bu veli hatun vermiştir.
Baltacı Derviş
Akkonak kasabasının kabristanında kendisine özel bir yer tahsis edilmiş olup mezar taşındaki yazıdan 1980 yılında vefat etmiş olduğu görülen Baltacı Derviş’in kabri, yöre insanının ziyaret etmekte olduğu mukaddes mekanlardan birini teşkil eder.
Deresinek Köyünde Ahi Sultan ve Oğuz (Yakasinek) Köyünde Himmet Dede zaviyeleri olduğunu öğreniyoruz.
Kaynak ; Afyon Evliyaları , Abdülhalim Durma