Bursa – Muradiye Külliyesi
Türbe, 1474 -1476 yılları arasında inşa edilmiştir. Altıgen plânlı yapı, altıgen bir kasnağa oturan, dıştan kurşunla kaplı, kasnaklı tek kubbe ile örtülüdür. Giriş revakı mermerden olup, iki tarafında Bursa tipi kemerli penceresi mevcuttur. Duvarlar, pencere üzerlerine kadar altıgen firuze çinilerle kaplanmıştır. Kubbe ve duvarlarında zengin kalem işleri görülmektedir. Kubbe eteğinde de Ayet-el Kürsi, Besmele, Esmâ-i Hüsna ve Kur’an’dan alınma ayetler yazılmıştır. Ayrıca mihrap üzerinde de çiçekler, madalyonlar, selviler, besmeleler ve peygamberlerin isimlerini kapsayan yazılar vardır. İç tezyinat ve çinileri ile Bursa’daki en güzel türbelerden birisidir. Türbe kapısı ahşap sanatının önemli bir örneği olarak kabul görür Fatih Sultan Mehmed’in oğlu olan Şehzade Mustafa 1474 yılında vefat etmiş ve önce amcası Alaaddin’in türbesine defnedilmiştir. 1479 yılında kendi türbesinin yapılmasıyla buraya taşınmıştır.
1495 yılında İtalya’da vefat ettikten sonra 1499 yılında buraya getirilen Cem Sultan’ın sandukası da bu türbededir. Cem Sultan hacca giden tek ‘Osmanoğlu’dur. Fatih Sultan Mehmed’in oğlu olan Cem Sultan, Bursa’da para basan sultanlardandır. 14 yıl esir hayatı yaşayıp 36 yaşında vefat eden sultanın hazin bir hayat hikâyesi vardır. II. Bayezid’in oğulları Şehzade Abdullah (öl. 1483) ve Şehzade Alemşah (öl. 1512) da buraya defnedilmiştir
Kaynak ;Bursa’nın Manevi Değerleri Gezi Rehberi , Bursa Büyükşehir Belediyesi yayınları