Çanakkale – Gelibolu – Yazıcızade Muhammed Efendi kabri civarında
Osmanlı şeyhülislamı Dürrizade Mehmed Ataullah Efendi (1729-1785) Şeyhülislâm Dürrîzâde Mustafa Efendi’nin oğludur. İlk tahsilini babasından gördü ve şeyhülislâm çocuklarına tanınan imtiyazdan faydalanıp 1736’da henüz yedi yaşında iken aldığı icâzetle itibarî olarak müderrislik pâyesini elde etti. Uzunca bir süre daha tahsil hayatına devam ettikten sonra 1759 yılında Selânik kadısı oldu.
1765’te Mekke kadılığı pâyesini aldı, 1769’da İstanbul kadılığına getirildi. Bunun ardından uzun bir süre mâzul kaldı. 1774’te Anadolu kazaskeri oldu, bir yıl sonra azledilince Gümülcine civarında bazı yerler kendisine arpalık olarak verildi. 1778 ve 1782’de iki defa Rumeli kazaskerliği yaptı. Karahisârî Seyyid İbrâhim Efendi’nin vefatı üzerine 20 Mayıs 1783’te saraya davet edilerek Sadrazam Halil Hamid Paşa’nın hazır bulunduğu bir merasimle şeyhülislâmlığa tayin edildi. Rumelihisarı’ndaki yalısı uzak olduğundan tebrik merasimi, eski şeyhülislâmlardan Şerif Efendi’nin Hocapaşa’daki konağında yapılmıştı. Mehmed Atâūllah Efendi’nin şeyhülislâmlığı sırasında devleti meşgul eden en önemli mesele Osmanlı-Rus harbi idi. Bu konuda şeyhülislâm konağında yapılan meşveret meclisinde yetkililerin Rusya ile savaş konusundaki tereddütleri karşısında, “Moskovlu Kırım’ı açıktan açığa zapt etti, sükût mu edelim?” diyerek savaş açılmasını teşvik etmiştir.
İki yıl kadar şeyhülislâmlık makamında kalan Atâullah Efendi, Sadrazam Halil Hamid Paşa’nın I. Abdülhamid’i tahttan indirip yerine yenilik taraftarı Selim’i geçirme teşebbüsünde onunla birlikte hareket ettiği gerekçesiyle 1785’te azledildi. Önce Rumelihisarı’ndaki yalısında oturmasına izin verildiyse de daha sonra sürgüne gönderilmesi kararlaştırıldı. Deniz yoluyla Hicaz’a gitmesine müsade edilen Mehmed Atâullah Efendi, kethüdâsı Osman Efendi ile yola çıkmış, ancak Gelibolu’ya vardığında vefat ederek oraya gömülmüştür. Merkadi Yazıcızâde Muhammed Efendi kabri civarındadır. Ölüm sebebi olarak onun yolda zehirletilerek öldürüldüğü ileri sürülür.
Kaynak ; Çanakkale Evliyaları , Abdulhalim Durma