Erzurum – Merkez – Tebriz kapısı ulu cami karşısında
Ebu İshak Kaziruni’nin kabri, Tebriz kapısında, Ulu Camii karşısında kale burcunda bulunmaktadır.
Çin, Hindistan, İran ve Anadolu’da İslamiyetin yayılmasında büyük hizmeti geçen alim ve mücahid veli. İsmi İbrahim bin Şehriyar’dır. Annesinin ismi Banuveyh bin Mehdi’dir. Ebû İshak künyesiyle ve Kazerûni nisbesiyle meşhûr olmuştur. 963 (H.352) senesi Ramazan-ı şerif ayında Şiraz civarındaki Kazerûn kasabasında doğdu. 1034 senesinde Kazerûn’da vefat etti. Kabri oradadır. Mecûsi bir aileye mensûb olan Ebû İshak Kazerûni”nin babası sonradan hidayete kavuşup müslüman olmakla şereflendi. Müslüman bir anne babadan dünyaya gelen Kazerûni’nin doğumundan itibaren üstün halleri görülmeye başladı. Onun dünyaya geldiği gece doğduğu evden göğe doğru yükselen bir nûr görüldü. Bu nûr sütununun dalları etrafı aydınlatıyordu. Annesi onu emzirmek istedi.Fakat Ramazan-ı şerif ayı olduğu için emmedi. Bu hali Ramazan ayı boyunca devam etti. Gündüzleri annesini emmiyor, geceleri emiyordu. Ayrıca kardeşi emip karnını doyurmadan emmiyordu.
Tarihçe-i Erzurum yazarı, Ahmet Nusret Efendi “Bu zat Nefahat’ta mezkur olan Ebu İshak olmayıp, hicri 6. asır ricalinden Tatar ihtilalinde Erzurum’a hicretle burada oturmayı tercih eden, dinin emrine bağlı İslam büyüklerindendir…”, der.
İ.Hakkı Konyalı “Meşhur mutasavvıf, mürşit, kutup Ebu İshak-i Kaziruni burada değil, Kazirunda medfundur. Vefatından sonra manevi nüfuz ve tesiri İslam alemine yayılan Kazirunlu mürşit adına Anadolu’da bir çok zaviyeler yaptırılmış ve zengin gelirler vakıf edilmiştir. Şimdilik adını tespit edemediğimiz bir hayırsever de Erzurum’da Ebu İshak adına bir zaviye yaptırmış ve gelirler vakfetmiştir.”, der.
Ebu İshak iyi bir tahsil görmüş, tasavvufta Firuzabatlı Ebu Ali İbni Hasan’a intisap ederek yetişmiş, bal alacak arı gibi büyük adamlar aramış, Şiraz’da, Basra’da, Mekke ve Medine’de büyüklere koşmuş, onlardan bir çok hadis rivayet etmiştir. Nakledilir ki, bir çok kimseleri irşat ve 24 bin kişiyi Müslüman etmiştir. İrşat ettiği halifelerini çeşitli yörelere görevlendirmiştir.
İç Kale’yi Çifte Minareli Medrese’ye bağlayan sur duvarı üzerinde bulunan köşeli burçlardan biri, içten kubbe ile örtülerek Ebu İshak Kaziruni’nin türbesi haline dönüştürülmüştür. Önünde bir de zaviyesi bulunmaktadır. Türbede yatır haricinde, üç kabir mevcuttur. Ayak ucunda, Abaza Mehmet Paşa isyanında şehit olan Hüseyin Paşa, yanında Revan müdafaasında yaralanıp şehit olan Murteza Paşa, (Murteza Paşa Enderun’dan yetişmiş, vezaret rütbesi almış olup Ayşe Sultanın eşidir.) üçüncüsünün de Osmanlı büyüklerinden bir şehit veya ahi olduğu ya da Ulu Cami eski imamlarından biri olduğu söylenir.
Türbe önünde, bahçede kapıya yakın olan yerde 1813 yılında ölen Çıldır valisi divan katibi Mustafa Efendi’nin kabri vardır. Diğer demir parmaklıkla çevrili olan kabir Sultan Abdülmecit’in hariciye müsteşarı Nuri Efendi (Paşa)’ye aittir. İran sefiri ile görüşmeye yetkili kılınmış, Erzurum’da ölmüş (v.1843) olan Nuri Efendiye, Nuri Baba da denilmekte, mezar yerini kendinin belirlediği, “ölürse yetmiş bin evliyanın yattığı yere gömüleceğini” söylediği rivayetleri mevcuttur. Türbe 2006 yılında Kültür Bakanlığı tarafından restore edilmiş ve ziyarete açılmıştır. Erzurum’da sık ziyaret edilen ziyaretgahlardandır.
Kaynak ; Erzurum Evliyaları , Abdulhalim Durma