Ankara – altındağ Nazımbey Mahallesi, Berber Sokağı
Ankara’da yaşamış bilgin ve mutasavvıf. Hayatı ve kişiliği hakkında vakfiyelerin haricinde bilgi yoktur. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Vakıf Kayıtlar Arşivi, 592 numaralı defterin 49 ncu sahife, 45 nci sırasında kayıtlı “Hasan Çelebi oğlu Hacı Sinanüddin Yusuf“un 20 Şaban 687/1288 tarihli vakfiyesinin örneğinde “Alimlerin ve fazılların dayanağı, şeyhlerin büyüğü Hacı Sinaneddin Yusuf bin Hasan. Ankara da yeniden yaptırdığı mescid ve bitişiğindeki medresenin tamir, bakım masrafları, müderris ve imama ödenecek ücret için şehir içinde ve dışında arazi ve emlak vakfeder. Vakfiyede yazılan künyeden mutasavvıf ve alim bir şahsiyet olduğunu anlıyoruz.
Ankara-Altındağ Nazımbey Mahallesi, Berber Sokağı’nda yaptırdığı mescidin bitişiğinde bulunan oda içerisinde mezarı vardır. Saraçlık mesleği ile uğraşmış ve “Saraç Sinan” olarak anılmış, esas ismi ise Sinaneddin Yusuf’dur. (Saraç: At, eşek ve deve gibi binek hayvanlarına eğer, gem ve koşu takımlarını yapan ve satan zenaat sahibi kişidir.)
Saraç Sinan Ankara şehir merkezinde bir mescid ve bir medrese yaptırmış ve bu eğitim kurumu için araziler vakfetmiştir. Dikdörtgen planlı, sade ve Türk üçgenleri ile geçilen kubbe ile örtülmüş olan ve Saraç Sinan Mescidi olarak bilinen bu mabed, Ankara’da bulunan en eski mabedlerdendir. Medrese ise harap bir vaziyettedir. Mescidin Arapça kitabesinde şu ibare yazılıdır;
”Şüphesiz mescidler Allah içindir. Artık Allah ile beraber başka bir kim seye ibadette bulunmayınız.
Bu mescidi Hasan oğlu zayıf kul Yusuf 687/1288 yılında yaptırmıştır. “
Saraç Sinan Mescidinin içinde, sağ tarafda bulunan odadaki mezarların birisinin mezar taşında:
‘Allah’ın rahmetine kavuşan Hasan oğlu el-hac Sinaneddin Yusuf.
Allah’ın rahmeti üzerine olsun.”
Ayak ucundaki taşta ise:
“13 Cemaziyelahir, Sene 711( 1311 ).” yazılıdır.
Kaynak ; Manevi Mimarlarıyla Ankara , Abdülkerim Erdoğan , Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları