İstanbul – Topkapı – Merkez Efendi Kabristanında . Merkez Efendi’nin türbesinin yanındaki kapıdan giriyoruz 30 metre sonra solda.
Ahmed Avni Konuk 1868 yılında İstanbul’da balmumu taciri Musa Kazım Efendi ile Fatma Zehra Hanım’ın oğlu olarak doğdu. Küçük yaşta birkaç ay arayla babasını ve annesini yitirdi. Ahmed Avni Konuk önce mahalle mektebini, ardından da Galata Rüşdiyesi’ni bitirdi. Selanikli Esad Dede‘den Mesnevi okumuş, Farsça öğrenmiş ve icazet almıştır. Esad Dede’nin Çayırlı Medresesi’ndeki derslerine 1890-1911 yılları arasında tam 21 yıl devam etmiştir.
Çok iyi derecede Arapça, Farsça ve Fransızca öğrenmiş, 1890’da Darüsşafaka’yı bitirmiş aynı yıl II. Abdülhamid’in emri ile İttihat Postahanesinin Galata’daki “Müdüriyet Kalemi Katipliği”ne atanmıştır . 1898’de Mekteb-i Hukuk-i Şahane’yi bitirmiştir. 1909’da “Posta Mesalih Müdürlüğü”ne getirilmiş ve I. Dünya Savaşı sonuna kadar bu görevi sürdürmüştür. 1922’de Ankara hükümetinin posta umum müdür muavini olmuş, 1930’da umum müdürlük hukuk müşavirliğine getirilmiş, üç yıl sonra da kendi isteği ile emekli olmuştur.
Bir Mevlevi olan Ahmed Avni Konuk’un müziğe olan ilgisi, Darüşşafaka’ya girmesinin ardından Zekai Dede Efendi’den ders almasıyla başlamış, hocasının diğer talebeleri olan Subhi Ezgi ve Rauf Yekta Bey ile de çalışmıştır. Ahmed Avni Konuk, döneminin önde gelen müzisyenlerinden ve mutasavvıflarından biridir. Tasavvuf alanında 31 adet eser kaleme almıştır. Bunların en ünlüleri Mesnev i Şerhi ve Füsus-u Hikem Şerhi’dir. Başta Hz. Mevlana ve İbnü’l Arabi olmak üzere bir çok tasavvufi şahsiyetin eserini Arapça ve Farsça’dan Turkçe’ye çevirmiştir.
Müzik alanında ise üçü Mevlevi Ayini olmak üzere toplam 41 adet eser bestelemiştir. En iyi güfte mecmualarından biri kabul edilen Hanende’yi derlemiş ve yayınlamıştır. Hanen de, 95 makamda 2706 güfte içermektedir.
Ahmed Avni Konuk‘un yetiştirdiği talebeleri arasın da Hacı Emin (Yazıcı) Dede, Neyzen Halil Can, Hafız Kemal Batanay, Dr. Cemil Özbal, Sadeddin Heper ve Dr. Emin Kılıç Kale sayılabilir.
Ahmed Avni Konuk, 1938 yılında Hakk’a yürümüş ve Merkezefendi Mezarlığı’nda sırlanmıştır.