Malatya – Kuluncak – Alvar Köyü
Alvar Köyü’nde bulunan Kabak Abdal türbesi, üzerindeki kitabesine göre, 1844 tarihinde yapılmıştır. Kare planlı olan türbenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbenin içerisinde beton sıvalı bir mezar bulunmaktadır. Anlatıldığına göre, 1. Selim (Yavuz Döneminde) Melek Hatun ve oğlu Hüseyin buraya yerleşir. Köyün güzelliğini gören Kılınç ve Dinç soyadlı aileler de buraya yerleşirler. Köyün adını da Yeniyurt koyarlar. Aradan geçen zamanla burası 15 haneli bir köy olur. Köye (Kabahabdal) isminde bir zat gelir ve çok çabuk çevre edindiğinden köy halkı arasında sevilen biri olur.
Ama sevmeyenler padişaha haber gönderip “sizin yerinizde gözü olan biri var”, derler. Bunu haber alan padişah askerlerini gönderip (Kabahabdalı) bir sınava tabii tutar. Kabahabdal bu sınavdan başarıyla çıkar ve yerinde gözü olmadığına inanan padişah onu mükafatlandırmak ister. “Kabahabdal ne dilerse dilesin yerine getirilecektir”, der. Kabahabdal ne altın ne akçe alır, “sadece köyüme gitmek isterim”, der. Yalnız orada bulunan iki tane mermer taşını ister. O taşları İstanbul’dan atar, taşlar Alvar’a düşer. Köyümün adı “Alvar kalsın”, der. Bugün o taşların yeri dilek taşı olarak bilinir. Padişah Kabahabdal’a tekke deresine kadar olan kısmı vakıf arazisi olarak verir. Kabahabdal öldüğünde buraya bir türbe yaptırılır. Türbeye yakın bir yerde kuşların eşeleyerek çıkardığı yaz kış aynı sıcaklıkta olan bir su vardır ve her türlü romatizmal hastalığa iyi gelir. Burada bir de hamam vardır. Alvar’da Kabahabdal’ın diktiği yarısı yeşil yarısı yanmış bir de meşe bulunmaktadır. Her yıl haziran ayının son haftası Kabahabdal’ın türbesine gelip kurbanlar kesilir, şenlikler düzenlenir.
Yunus Gürer çalışmasında, Mehmet Halife ve Kabak Abdal Türbelerinde değerli eşyalar bulmak amacıyla kazı yapılmış, fakat hiçbir mezar emaresine rastlanılmamış olduğunu kaydeder. Bu mezarların o dönemlerde yöreyi ziyaret eden ve halk tarafından sevilen bu kişiler anısına yapılmış olabileceği ileri sürülür.
Kaynak ; Malatya Evliyaları , Abdülhalim Durma