Edirne – Uzun Kaldırım caddesi , Huysuz Baba sokakta Huysuz Baba’nın hemen karşısında.
Üç şerefli cami yanında yer alan Saatli Merdesede yüzelerce molla okuyorken, Medrese hizmetinde çalışan bir kişi sabah namazına yakın, sessizce mollaların yattıkları odaları dolaşır, hamama gidip boy abdesti almaları icab edenleri usulca uyandırırmış. Onun hiç yanılmadan bu işi yapması ona karşı sevgi ve saygıyı çok fazla arttırmış. Bu arada çocuklar, ısrarla ondan bunun sırrını öğrenmek için çok yalvarıyorlar, nihayet hal ehli gördüğü bir kaç öğrenciye durumu açıklıyor.
– ” Ben sabah namazından önce odaları dolaştığımda, gusül abdesti gerekeni, onun melaikesinin omuzu başında bulunmamasından anlıyorum, demiş.”
Rivayetler tabii ki muhtelif, ince elenip sık dokunmadan hükmü karakuşi ile bir sebepten ötürü bu zatın katline ferman çıkar. O da yakın bildiği bir öğrenciye ;
– ” Oğlum, beni Üç şerefeli camii meydanında katledecekler, başım yere düşünce kavra ve oradan hızla uzaklaş, sakın geriye bakma” der.
Gün olur emir yerine getirilir. Çocuk başı kavradığı gibi kaçarken, yüzlerce insanın feryad, figan ile avaz avaz bağrışıp kaçmalrına çocuk daha fazla dayanamayıp , geri dönerek bakar ve bir de ne görsün.
Başsız vücud, onun ardından koşarak gelmiyor mu, İşte o an oraya düşmüş, kerameti tamamlanmış ve oraya defnetmişler.
Kaynaklar ;
Necati Seçkin , Edirne Evliyaları , 1971