Bİstanbul -Sahrayı cedit kabristanında
Ahmet Mithat, 1879 yılında Eyüp semtindeki Taşlıburun Sadi Dergahı’nda doğmuştur. Babası Askeri Mahkeme Başkatibi Kütahyalı Mehmet Nuri Efendi, annesi Sadiye Dergahı Şeyhi Süleyman Efendi’nin kızı Fatma Aliye Harum’dır. Ahmet Mithat, babasını küçük yaşta kaybetmiş ve annesi ile dedesi Süleyman Efendi’nin yanında kalmıştır.
İlkokulu Eyüp’teki “Daru’l Feyz-i Hamidi” mekte binde, ortaokulu Eyüp Askeri Rüşdiyesi’nde okumuştur. Lise eğitimini o sırada Bitlis’te görevli bulunan ağbeyi İsmail Zihni Beyin yanında, Bitlis İdadisi’nde tamamlamıştır. İlk dini bilgilerini dedesinden, Farsçayı ağabeyi Mustafa Rafet Efendi’den ve doğduğu semtteki komşu tekke olan Bahariye Mevlevihanesi’nin şeyhi Hüseyin Fahreddin Dede’den, Arapça’yı da Beyazıt dersiamlarından ve Darulfünun müderrislerinden Hüseyin Avni Efendi’den öğrenmiştir.
Ahmet Mithat, Hüseyin Fahreddin Dede’nin yanın da, Mevlevi çilesini tamamlamış ve semazen olmuştur. Hatuni ye şeyhi Hüsam Efendi’den de Mesnevihanlık icazeti almıştır. Konya makam çelebisi Abdülhalim Çelebi’den destarlı sikke giyerek, 1924 yılında dedelik makamına gelmiştir. Mevleviler arasında Abdülhalim Çelebi’nin Ankara Mevlevihanesi’ndeki bir sohbette Mithat Bahari‘nin sözlerinden etkilenip başındaki sikkeyi ona giydirdiği rivayet edilir.
Cumhuriyet’ten önceki adı Ahmet Mithat olan Mithat Bahari Beytur, Bahariye Mevlevihanesi‘ne intisabı ve şiirlerinde “Bahari” mahlasını kullanması dolayısıyla Midhat Bahari diye tanınmıştır. Soyadı kanunu ile de “Beytur” soyadım almıştır.
Mithat Bahari Beytur, tekkeler kapandığı sırada Kasımpaşa Mevlevihanesi Mesnevihanı idi. Cumhuriyet döneminde Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası’nın haberleşme şubesi başkatipliğine tayin edildi. Daha sonra Sümerbank Alım-Satım Şubesi Haberleşme Şefliği’ne getirildi ve 1945 yılında bu görevden emekli oldu. Emekli olmasından sonra, İstanbul Göztepe’deki evinde kendisini ziyarete gelen Mevlevilerin eğitimiyle ilgilenmeye devam etti.1950’li yıllarda yeniden uyandırılan Şeb-i Arus törenlerinde postnişin olarak ayinleri yönetti.
Mithat Bahari Beytur; Midhat Baharı, Nuriza de Midhat, Midhat Bahari Hüsami gibi imzalarla şiirler kaleme aldı ve birçok kitap yazdı. Bu eserler Ruh-i Kuran’dan Bir Sahife-i Nur, (1342/1926), Tercüme-i Risale-i Sipehsalar, (İstanbul 1331/1914), Deflegül, (1343/1927), Leali-i Meani, (İbni Kemal’in Beyanu’l-Vücud adlı eserinin tercümesi. İstanbul 1328/1912), Ravza, (İstanbul 1324/1899), Sünbüliflan Şerhi, (İstanbul 1325/1910), Divan-ı Kebir’den Seçme Şiirler (İstan bul 1942-MEB. Şark İslam Klasikleri. Üç cilt), Mihrab-ı Aşk, (İstanbul, Sulhi Garan matbaası, tarihsiz), Mesnevi Gözüyle Mevliıniı, (İstanbul 1965) ve Güşvar’dır (İstanbul, tarihsiz).
1971 yılında Hakk’a yürüyen Mithat Bahari Beytur, İstanbul’da Sahrayı Cedit Mezarlığı’nda sırlanmıştır
Kaynak ; İstanbul’un 100 Sufisi , Ebru Erte , İBB Yayınları .