Elazığ – Merkez’de Arap Baba mescidi yanında
Nadir Baba Türbesi , Arap Baba türbesinin doğu yönüne doğru, 50 metre mesafede yer alır. Türbe mescid ve makam bölümleri olmak üzere iki kısımdan oluşur. Mescidden makam kısmına geçilir ve burada ahşap bir sanduka bulunur.
Kadiri şeyhi Tayyar Baba’nın (1902-1973) Harput’ta oturduğu yıllarda Nadir Baba türbesinde bazı din alimleriyle bir araya gelip sohbetler yaptıkları, bu sohbet toplantılarına Yesevi tarikatına bağlı kişilerle birlikte Nakşi tarikatına mensup kişilerin de geldiği kaydedilir. Üstelik Tayyar Baba devamlı bu türbede yatmaktadır. Kadiri şeyhi başından geçen bir olayı şöyle anlatır. “Burada yatıp kalktığım günlerden bir gece sandukanın başına giderek, Nadir Baba burada bu kadar kalıyorum bana niçin görünmüyorsun? Üstelik rüyama bile girdiğin yok. Şayet bana görünmezsen mezarını kazacağım” der. Nitekim Tayyar Baba bir kazma kürek bularak mezarı kazmaya başlar. Tam kemikler göründüğü esnada, “Dur yapma”, diye bir ses duyar. Bunun üzerine Tayyar Baba kendinden geçerek bayılır. Bu baygınlık anında kendisini şeyhi Göllü Mustafa Baba’nın evinde görür. O sırada şeyhi çok ağır hasta bir şekilde yatağında yatmaktadır. Tayyar Baba’nın anlatışına göre, yaşlı ve Buhara sakallı bir zat parmağı ile şeyhinin ağzına Zemzem suyu damlatmaktadır. Oradakilere, “Bu zat kimdir?” diye sorunca, odada bulunanlar bu zatın Nadir Baba olduğunu söylerler. Tayyar Baba şeyhine doğru yaklaşır. Bunun üzerine Buhara sakallı zat Tayyar Baba’ya dönerek, “Tayyar, biz senin şeyhine hizmet ediyoruz, sen bizim kabrimizi kazıyorsun. Bu nasıl iştir” der. Ertesi günü şeyhini ziyarete giden Tayyar Baba, onu ağır hasta olarak bulur.”
Özellikle ruhsal sorunları olan ziyaretçilerin geldiği türbeye, ayrıca çocuğu olmayan ziyaretçiler de gelmektedir Türbeye gelen ruhsal sorunlu ziyaretçiler, ilk iki hafta cuma günleri, üçüncü hafta ise cumartesi günü burada bir gece yatarak şifa bulacaklarını ümit ederler. Ayrıca burada yatarken üzerlerini örtmek amaçlı kullandıkları battaniye, yorgan vs.’leri de Nadir Baba’nın naaşı üzerine bırakırlar. Çocuk sahibi olamadıkları için türbeye gelen ziyaretçiler de buraya geldikten sonra çocuk sahibi olurlarsa adını “Nadir” koyarlar. 1970’lerin sonuna doğru son şeklini almış olan türbe iki bölümden meydana gelmektedir Dikdörtgen planlıdır ve duvarlarının güney cephesi dışında betonla kaplanıp, üzeri sac ile örtülmüştür. Yapıda süs unsuru ve kitabe bulunmamaktadır. İnşasında moloz ve kesme taş birlikte kullanılmıştır. Vaktiyle, türbenin bitişiğinde aynı isimle anılan bir Kadiri tekkesinin bulunduğundan söz edilir. Zaviye olarak da adı geçen bu yapıdan ilk defa 1566 tarihli Tahrir Defterinde, zaviye vakfına gelir tahsis edilmesinden bahsedildiği belirtilmektedir. Nadir Baba tekkesine aynı zamanda Özbekler Tekkesi de denirmiş.