Nurettin Cerrahi (k.s.)

tarafından
1375
Nurettin Cerrahi (k.s.)

İstanbul – fatih – cerrahi asitanesi

Halvetiyye-Ramazaniyye tarikatının Cerrahiyye kolunun kurucusu. İstanbul’da Cerrahpaşa Camii’nin karşısındaki Yağcızade Konağı’nda dünyaya geldi. Adı Muhammed’dir. Babasının adı Abdullah Ağa, annesinin adı ise Emine Nesime Hatun’dur. Doğum tarihi konusunda kaynaklarda birbirinden farklı rakamlar vardır. Babası, IV. Mehmed döneminde sarayda mirahurluk görevinde bulunmuştur.

Nureddin Cerrahi ilköğrenimine Cerrahpaşa sıbyan Mektebi’nde başladı. Hocası Yusuf Efendi’den Kur’an okudu ve hüsn-i hat dersi aldı. Ardından Süleymaniye Medresesi’ndeki tahsili esnasında, daha sonra şeyhülislam olan Yenişehirli Abdullah Efendi‘nin öğrencisi oldu. Bu yıllarda tanıştığı meşhur divan şairi Nabi Efendi’den edebi konularda ders aldı.

Genç yaşta, 1696’da kadı olarak Mısır (Kahire) Mevleviyeti’ne tayin edildi. Devlet ricalinden olan dayısı Hacı Hüseyin Efendi’ye veda ziyareti için Üsküdar Toygartepe’deki konağına gitti. Dayısı onu konağın karşısındaki Selami Ali Efendi Tekkesi‘ne götürdü. Tekke’nin postnişini, Köstendil’de bir süre müftülük yapmış olan Halveti-Ramazani şeyhi Köstendilli Alaeddin Ali Efendi idi. Tekke’de icra edilen ayin sırasında vecde gelen Nureddin Cerrahi, şeyh efendinin gösterdiği yakın ilgiden de etkilenerek hemen orada şeyhe intisap etti. Mısır Mevleviyeti’ne tayin fermanı ile nişanını şeyhülislama iade ederek Mısır’a gitmekten vazgeçti.

İlginizi Çekebilir  Gavsi Ahmed Dede

Yedi yıl boyunca, ikamet ettiği Cerrahpaşa’dan Üsküdar’a geçip şeyhinin tekkesine devam eden ve zaman zaman şeyhinin izniyle halvete giren Cerrahi, seyrü sülukünü tamamlayarak 1703 yılı başlarında Halvetiye Tarikatı’ndan icazet aldı. Halife tayin edildi. Şeyhi tarafından kendisine taç ve hırka· giydirildi.

Darüssaade Ağası Hacı Beşir Ağa ile Sultan III. Ahmed’in gördüğü rüyalar üzerine, Sultan III. Ahmed’in emriyle Fatih -Karagümrük’teki Canfeda Hatun Camii’nin yanındaki konak satın alınıp yıktırıldı ve arsası üzerine Nureddin Cerrahi adına bir tekke inşa edildi.

1703’te törenle açılan tekkede Cerrahi hazretleri ömrünün sonuna kadar, on sekiz yıl fasılasız irşad faaliyetlerinde bulundu. Yedi halife yetiştirmiş, bu halifelerin faaliyetleri ve açtıkları tekkeler vasıtasıyla Cerrahiye tarikatı, 18 ve 19. yüzyıllarda yaygın tarikatlardan biri haline gelmiştir.

İlginizi Çekebilir  Hz. Ebu Şeybe El - Hudri (r.a.)

Vefatı
Nureddin Cerrahi hazretleri, kırk gün süren bir hastalık döneminin ardından 1 Ekim 1721’de vefat etti. Çok kalabalık bir cemaatin iştirak ettiği cenaze namazını Fatih Camii’nde devrin şeyhülislamı Molla Mehmed Efendi kıldırdı. Cenaze namazından sonra Karagümrük’teki tekkesine defnedildi. Yeri Cennet, makamı ali olsun! Şefaatlerini dileriz.

Cerrahi Tekkesi

İstanbul’un önde gelen tekke merkezlerinden biri olan tekke, zaman içinde dört defa yeni baştan inşa edilmiş, çeşitli onarımlara, değişikliklere ve ilavelere sahne olmuştur. 1844’te Sultan Abdülmecid tarafından tekke tamir edilmiş ve bir de şadırvan yaptırılmıştır. Türbede, altlarındaki kabirlerde birden fazla kişinin gömülü olduğu, toplam otuz kadar ahşap sanduka mevcuttur. Cerrahi tekkesi, gerek zamanında gerekse tekkelerin kapatılmasından sonraki yıllarda İstanbul’un tasavvuf kültürü ve musikisi açısından en önemli merkezlerden biri olmuştur. Pazartesi günleri icra edilen ayinler musiki tarihinde önemli yerleri olan zakirbaşılar tarafından yönetilmiştir .

İlginizi Çekebilir  Hz. Muhammed El - Ensari (r.a.)

Eserleri
1. Mürşid-i Dervişan,
2. Evrad-ı Kebir,
3. Evrad-ı Sağir.
4. Divan.
Divan şiiri geleneği içinde dini-tasavvufı mahiyetteki şiirlerini “Nuri” mahlasıyla yazardı.

Şiirlerinden biri:

Dil beyitini pak eden
Dervişi anka eden
Alem-i lahuta giden
Mevla zikridir zikri

Zikirden halet alan
Aşınay-ı ruh olan
Ukbada devlet bulan
Mevla zikridir zikri

Terk ehline karışan
Hem zevkine erişen
Bahr-ı ledünle görüşen
Mevla zikridir zikri

Kaynak ; Yolumuzu Aydınlatanlar -1 , Yahya Kutluoğlu , İbb Yayınları