Lâdik’in 12 kilometre doğusundaki Mazlumoğlu Köyü’nün mezarlık yanı mevkiinde bulunmaktadır.
TARİHÇE: Halk arasında “Seyfi Dede” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir. Ancak 1180 tarihinde şehit olduğu rivayet edilen Gül abdal Er Rufai ile kardeş olduğu doğru kabul edilirse aynı türbenin çağdaş dönemlerde yapılmış olabileceği söylenebilir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Köyün doğusunda, köy tüzel kişiliğine ait 127 ada, 142 parseldeki mezarlık içinde yer alan Türbe Cumhuriyet dönemine aittir. Türbe; Tek katlı, dikdörtgen planlı basit bir yapıdır. Temeli taş kaideler üzerine oturtulmuş ahşap hatıllardan oluşmaktadır. Duvarlar tuğla ve briketten yapılmıştır. Yapım üstü beşik çatı ve kiremitle örtülüdür. Çandaki alınlık ahşapla kapatılmış, beden duvarları da ahşapla desteklenmiştir. Türbenin içinde iki adet sanduka mezar bulunmaktadır. Sandukalar muhtemelen sonradan tuğladan tapılmış ve kırmızıya boyanmıştır. Türbenin duvarlarında boydan boya ciddi çatlaklar mevcut olup yıkılma tehlikesi arz etmektedir.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Seyfi Dede Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Mahallinden edinilen bilgilere göre Seyfi Dede kardeşleri Gül abdal Er Rufai ve Kara abdal gibi Selçuklu kumandanlarından ve İslam âlimlerinden dir. Seyfi Dede Türbesi geniş bir alana sahip olduğundan halk tarafından mesire yeri olarak da kullanılmaktadır. İnanışa göre Türbe çevresinden dışarıya hiçbir şey çıkarmamak şartıyla piknik yapılmakta, kurban kesilmektedir. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak,hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir. Seyfi Dede Türbesi ayrıca kurak zamanlarda yağmur duası öncesi ziyaret edilmektedir.