Ankara -Altındağ ilçesinde Şeyh İzzettin camii yanında
Ankara’da yaşamış ve vefat etmiş sufilerdendir. Şeyh İzzeddin (k.s.)’in hayatı ve kimliği hakkında yazılı kaynaklarda bilgi yok denecek kadar azdır. Halk arasında Hacı Bayram-ı Veli’nin Arapça hocası olduğu rivayeti yaygındır.
Ankara camileri hakkında araştırma yapan rahmetli İ. Hakkı Konyalı, Ankara Etnoğrafya Müzesi’nde bulunan Şeyh İzzeddin Türbesi kitabesindeki tarihi 1306 miladi yılı olarak okumuştur. 1306 yılında vefat eden Şeyh İzzeddin’in 1340 yılında doğan Hacı Bayram-ı Veli (Numan b. Ahmed)’nin hocası olması mümkün değildir. Bu konuda Hacı Bayram-ı Veli soyundan gelen rahmetli Fuat Bayramoğlu ise Şeyh İzzeddin’in vefat tarihinin miladi 1352 olarak kabul edilmesi ve Hacı Bayram-ı Veli’nin de doğum tarihi nin kendisince ileri sürülen 1339/1340 senesi kabul edildiği takdir de, halk arasında yaygın olan görüşün doğru olabilecegi kanaatini taşır. Buna rağmen bu görüşlerin varsayımdan öte geçemiyeceğini kabul eder. Ankara şehri üzerine araştırma yapan E. Mamboury ise Şeyh izzeddin’in vefat tarihini 1350 olarak kabul eder.
İ. Hakkı Konyalı “Ankara Camileri” isimli eserinde:
“Yıkılan türbesine ait kitabe taşı Ankara Etnoğrafya Müzesi’ndedir. Bu kitabe aynı zamanda vakfiye olduğu için fev… kalade mühimdir. Şimdi üç satır halindeki kitabeyi okuyalım:
Şeyh izzeddin yediyüzbeş hicri senesinin Şaban ayında Allah’ın rahmetine kavuştu. Bütün emlakini vakfetti.
Etnoğrafya Müzesi Müdürü Osman Ferit Sağlam’ın bana söylediğine göre “türbe mahruti şekilde yapılmış ve çok kıymetli bir esermiş. Bakımsızlık yüzünden çökmüş, kitabesi de müzeye nakledilmiştir.”
Günümüzde Ulus semtinde, kendi adı ile anılan Şeyh İzzeddin Mahallenin Sonevler Sokağının 6 kapı numarası taşıyan yapıda kabri, aynı mahallede Yay ve Yokuş sokaklarının birleştiği köşede de Şeyh izzeddin Mescidi vardır. Mezarının bulunduğu yapının dış duvarında, giriş kapısının sağında ve solunda birer adet kitabe taşı parçası mevcuttur. Bu kitabelerin birisinde 752 hicri / 1352 miladi yılı yazılıdır. Diğer kitabe taşı parçasında ise bir hatun’dan bahsedilir. Kanaatimizce bu iki kitabe parçası onarım esnasında sonradan buraya konulmuştur.
438 numaralı “Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri”nde “Şeyh İzzeddin Zaviyesi Vakfı” ve “Şeyh izzeddin Mahallesi Mescidi Vakfı” kaydı vardır. 1522 tarihli Tapu-Tahrir Defterinde Şeyh izzeddin mahallesinin nüfusu takriben ellidir. Bu tarihlerde de Şeyh izzeddin Zaviyesi’nin şeyhliğini ise Mustafa oğlu İbrahim yapmaktadır. 25 Ağustos 1798 tarihli bir belgede de: “Medine-i Ankara’da medfun es-seyyid eş-şeyh İzzeddin kuddise sırruhu aziz hazretleri evkafından…” ibaresinden “seyyid” ve pir tarikata mensup olduğunu anlıyoruz.
Kabrinin olduğu yer sonradan imar edilmiş ve kurulan der nekçede fakirlere her gün yemek verilmektedir.
Kaynak ; Manevi Mimarlarıyla Ankara , Abdülkerim Erdoğan , Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları
Ankara Velileri I-II , Abdülkerim Erdoğan , Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları