Şeyh Şücaeddin Türbesi ; Antalya’nın merkezinde, Kızıltoprak mahallesinde ve Çaybaşı kahvesi diye bilinen mevkide yer almaktadır.
239 tarihinde inşa edilmiş olan türbe girişinin iki yanında sivri kemerli sathi bir niş içerisinde iki kitabeye yer verilmiştir. Selçuklu sülüs hattı ile Arapça yazılan kitabelerden girişin sağında yer alan ayet kitabesi, diğeri ise yapının inşa kitabesidir. Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.
Eserin etrafında bir takım binaların bulunduğu veburasının bir tekke olduğu bilinmekte ise de bugün diğer yapıların sadece temel kalıntıları ile türbe kalmıştır.Kitabesinde de eser, imaret ve türbe olarak geçmektedir.Onarımdan sonra kitabe artık görünmemektedir.
Türbenin inşa kitabesinde isimleri tam okunamayan iki kardeşin bu binayı muhtemelen Şeyh Şücaeddin adındaki bir zat için yaptırmış olduğu kabul edilir. Günümüzde belirli gün ve gecelerde ziyarete açılan türbe genel olarak kapalı tutulmaktadır. 1969 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore ettirilen yapı, iyi durumdadır.
Günümüzde bazı kısımlarında değişiklikler meydana gelmiştir. Yapının kubbesindeki orijinal örtü, kiremitle değiştirilmiştir. Cenazelik katınındöşemeleri orijinalliğini korurken, ziyaretgah katınındöşemeleri yok olmuş ve yerine beton dökülmüştür. Cenazelik ve ziyaretgah katlarına sahip yapı,kubbe ile örtülü kare bir plana sahiptir. Ziyaretgah katına girişi sağlayan kapı açıklığı kuzey cephenin ekseninde yer alır. Ziyaretgah katında yer alan mihrap girişle aynı eksen üzerinde bulunmaktadır. Doğu, batı ve güneyde yer alan altı pencere bu bölümü aydınlatır. Türbenin cenazelik katına girişi sağlayan açıklık, ziyaretgahınki ile aynı yönde yer alır. Sivri kemerli beşik tonozla örtülü mekanın sadece güneyinde bir mazgal pencere bulunur. Doğu, batı ve güneyde basit dikdörtgen pencerelerle taşla kaplanmış yüzeylerde mihrap haricinde dikkatedeğer bir unsur görülmez. Kare mekanı örten kubbe dört sivri kemerli tromp üzerine oturmaktadır. Ziyaretgah orijinal döşemelerine sahip olmayıp betonla kaplanmıştır. Cenazelik katı da ziyaretgah katı gibi sade olmakla birlikte orijinal döşemesine sahiptir. Cenazelikte bulunan sandukanın dikkat çeken tek yönü, şahidesinde kullanılan devşirme sütun başlığının kavuk gibi işlenmiş olmasıdır. Ziyaretgah katının tonoz örtüsünde muntazam kesme taş kullanılmışken, diğer yerlerde moloz taş tercih edilmiştir. Sade bir görünüme sahip olan cephelerde farklı bir unsura rastlanmaz. Kuzey cephede basık kemerli kapının iki yanında yüzeysel nişler içerisinde yer alan ayet ve inşa kitabesi yer alır. İç mekanı örten kubbe, kiremitle kaplı yüksek bir çatı ile örtülmüştür. Yapıda düzgünkesme taş ve moloz taş kullanılmıştır. Günümüzdekubbenin malzemesi görülmese de muhtemelen tuğla tercih edilmiş olmalıdır.
Türbe sahip olduğu mimari kurgu ile farklı bir tasarımın ürünüdür. Süsleme açısından sade olsa da yapının taş kaplamasında görülen işçilikler dikkat çeker. Türbenin bahçesindeki ikinci türbe de Şeyh Mehmet’e aittir