Ankara – altındağ – mermerli sokak
Ankara şehir merkezinde, Ulucanlar Caddesi’ne dikine merdivenle bağlanan Mermerli Sokak’ta “Şeyh Ebu ishak Zaviyesi” bulunmaktadır. Bu zaviye binasından günümüze sadece bir türbe ulaşmıştır. 1530 yılı Ankara Tahrir Defteri’nde ‘Vakfı Zaviye-i Ebu İshak der-nefs-i Ankara; dekakin der-Koyun Pazarı, … 5, fi sene 50.” Kayıtta belirtildiği üzere zaviyenin Koyunpazarı’da vakıf dükkanı vardır ve yıllık geliri 50 akçedir. Diğer zaviyelere göre geliri düşüktür. 1571 yılında zaviye vakfına Seydi Mehmed ve Mahmud mutasarrıf olup, yıllık geliri 50 akçedir.
Ebu İshak İbrahim b. Şehriyar el-Kazeruni, 352/963 yılında Şiraz vilayetine bağlı Kazerun civarında doğmuş, 426/1034 yılında Kazenin’da vefat etmiş ve zaviyesine defnedilmiştir. Ebu İshak Kazeruni, İran’da İslam’ın tebliği için büyük gayret göstermiş, “Şeyh-i Gazi” unvanını almış ünlü bir mutasavvıftır. Kurduğu zaviyede fakir ve zenginleri aynı sofrada toplayarak, yardımlaşma duygusunu ön plana çıkarmış, cihad amaçlı özel birlikler kurmuş, gazalara katılan ve gazi dervişlerden müteşekkil bu birlikle rin özel bayrakları ve askeri mızıkaları bulunur. Dervişleri, delişmen tabiatlı, garip tavırlı ve savaşçı kimselerdir. Ebu İshak, halka hizmeti düstur edinmiş, bekar olarak yaşamış, 24.000 Yahudi ve Mecusi’nin İslam’a girmesine vesile olacak kadar din gayreti içerisinde bulunmuş büyük bir zattır. Vefatından sonra dervişleri gaza
ruhunu canlı tutmuş, Kazerin halkı her sene şeyhin alem ve tablını alarak gazalara giderler.
İshakiye dergahları genellikle hudut boylarında ve serhatlarda bulunmakta, “Kazeruniyye’; “İshakiyye” ve “Mürşidiyye” isimleriyle de anılmaktadır. Haçlılara ve Bizanslılara karşı önemli birer savaş alanı olan Mısır, Filistin ve Anadolu’da, Hind putperestlerine karşı mücadele eden İslam ordularında sürekli Kazeruni dervişlerine rastlanıldığı kaynaklarda zikredilir.
Ebu İshak Kazerunı’nin mezarından alınan bir avuç toprağın, kudurmuş denize atılmasıyla denizin sakinleştiğine dair anlatılan menkıbeye inanıldığı için Şeyh’in kabrinden getirilen bir miktar toprağı yanlarında taşıdıkları rivayet edilir. Onüçüncü yüzyıldan itibaren Anadolu’nun fütuhatında ve imarında görev alan Ebu İshak dervişleri, zamanın sultanları tarafından desteklenir. Yıldırım Bayezid Han tarafından Bursa’da bir zaviye yaptırılır. Ayrıca Erzurum, Konya ve Ankara’da da Ebu İshak zaviyeleri kurulur. Zaman içinde İshakiler, başta Nakşibendilik olmak üzere diğer tarikatlere intisap ederek, tasavvufi hayatlarını sürdürürler.
Ankara’da bulunan Ebu İshak Zaviyesi’nin hangi yıl yapıldığına dair kayda ulaşamadık. Ancak Vakıflar Meclisi’nin 20 Haziran 1936 gün 346 sayılı kararında, zaviyenin ”Alemdar” adı ile yad edilen Seyid Ahmed oğlu Seyid Ali tarafından kurulduğu yazılıdır. Halveti dergahı olarak kullanılan Ebu İshak Zaviyesi, zaman içinde yıkılmış, sadece beş mezarın bulunduğu ve sonradan oda içine alınan bir yapı iken; hayırsever, ecdadına ve tarihine saygılı kişilerin girişimleriyle, geleneksel mimariye uygun, kesme taş kullanılarak, kubbeli, girişte mescid kısmı ve geçisinde harim bulunan, zarif ve sanatkarane bir türbe yapılmıştır. Türbenin yapımında emeği geçen her kişiden Allah razı olsun. Anadolu tabiriyle “darısı diğerlerine, Amin.”
Kaynak ; Manevi Mimarlarıyla Ankara , Abdülkerim Erdoğan , Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları
Ankara Velileri I-II , Abdülkerim Erdoğan , Ankara Büyükşehir Belediyesi Yayınları