erzurum – toparlak köyü
Şeyh-i Zurvans (Toparlak Baba Hazretleri) zaviye şeyhi olup Rufa-i tarikatına mensuptur. Merkeze bağlı 12 km. mesafede Nenehatun köyünün güney tarafında bulunan Toparlak köyü tarihi bir geçit noktasındadır. Şeyh-i Zurvans (Toparlak Baba) 1570 tarihinde Horasan ve Maveraünnehir taraflarından çıkarak kabrinin bulunduğu yere gelir ve yerleşir. Hem gaza hem de irşat işleri ile uğraşır.
Anlatılır ki, Sultan Dördüncü Murat 1635’de Revan seferine gidişi esnasında Şeyh-i Zurvans ile görüşür. Şeyhin hizmetlerini yakinen görür. Şeyh kısa boylu olup dolguncadır. Padişah şeyhe, “senin adının söylenmesi biraz zor, gel senin adın Toparlak olsun herkesçe kolay ifade edilsin”, der ve bundan sonra şeyh Zurvans’ın adı Toparlak Baba olarak anılır. Bulunduğu köy de aynı adı alır. Padişahın Revan seferi dönüşü şeyh Osmanlı ordusuna oğlu şeyh Mustafa’yı da katarak gönderir.
Türbenin yan tarafında misafir ağırlama salonu, diğer tarafta şömine biçiminde ocak, yanında bir banyo bulunmaktadır.
Türbe Kitabesi
Nam-ı pak evvela Zurvans idi
Padişahlar Toparlak dedi ana
Şeyh kamil arif-i billah idi
Sıdk ile el kaldırıp eyle dua
Kudretinden Hak anı kılmış hekim
Her gelenler derdine buldu deva
Okuyup bir Fatiha ihlas ile
Bahşeden izzet bula her dü-sera
Lütfuna mazhar kıla bari Hüda
Af edip Mevla Ketencizade’yi
Tarihi Tamiri 1204 (1789)
Kitabeden görevlerinin yanında şeyhin hekimliğinin de olduğu anlaşılmaktadır. Tedavi işlerinin günümüzde de devam ettiği nakledilmektedir. 1715 tarihli bir belge tekke ve zaviyeye dair bir izin belgesidir. “Erzurum Pasin sancağında Zurvans diyer ismi ile Toparlak köyünde bulunan darüşşifa (şifahane) ve Bimarhane (akıl hastanesi) tekke ve zaviye hizmetlerinin devamı için bir cebelü karşılığında tımar isteği ve Erzurum mutakasının izni tarih H. 1147, miladi 1715”
Diğer bir belgede Zurvans Baba’nın 1642’de vefat etmiş olduğu görülür. Torununun ifadesine göre, şeyh Efendi 110 yaşın üzerinde yaşamış olup nesli hizmetini devam ettirmektedir.
Köyün üst tarafında şeyhin çıkarmış olduğu buz gibi leziz su kaynağı ve yan tarafında İbadethane-Ziyaret tepesi mevcuttur. Gaza ehli olduklarından tedbiri elden bırakmamış olacak ki ibadethane-ziyaret tepesi denilen yeri, “Toparlak Babanın halktan uzak kalmak için çıkıp ibadet ettiği zaman zaman itikafa girdiği, yaz aylarında talebelerine ders verdiği bir yerdir. Onun için çevresi Toparlak baba ve müritleri tarafından taşlarla çevrilmiştir. Aynı zamanda mihrap düzenlemesi yapılmış ve namazgah olarak da kullanılmıştır. Bu tarihi ibadethane toparlak geçidi üzerinde olduğu için harplerde mevzi olarak da kullanılmıştır” Gürcü, Ermeni, Safevi hareketlerinde gafil avlanmamak için tedbir noktasıdır. Tarihi süreç içinde bu aileden şeyh İbrahim el Toparlak ve şeyh Ali Efendi Ermeniler tarafından şehit edilmiştir.
Tedavi uygulamalarının nasıl olduğunu Toparlak Babanın torunlarından Nuri Bey şöyle anlatır. “Genelde ruhsal bunalımlar ve baş ağrıları olanlar gelir. Bunları abdest aldırır dergahımıza götürürüz. Ocak karşısında diz çöküp otururlar. Bizim su kaynağından getirmiş olduğumuz dokuz adet taş bu ocak da akkor oluncaya kadar ısıtılır. Bir kaba su konularak hastanın baş üzeri tutulur. Ocaktaki taşlardan alınarak her biri için şifa ayeti ve duası okunur. Kova içine bırakılır. Üçtaş bu şekilde atıldıktan sonra kova hastanın sağ omzunda tutularak üç adet taş da bu şekilde okunup bırakılır. Sonunda kova hastanın önüne bırakılır üçtaşta aynı şekilde okunup bırakıldıktan sonra ocağın bitişiğindeki banyoya hasta gönderilerek yıkanması sağlanır. Çıkışta türbede iki rekat Allah rızası için namaz kılar duasını yapar. Tedavi böylece tamamlanır. Allahın izniyle şifa bulanlarımız çoğunluktadır”.
Kaynak ; Erzurum Evliyaları , Abdulhalim Durma