Yaman Dede – Mehmed Abdülkadir Keçeoğlu

tarafından
1448
Yaman Dede – Mehmed Abdülkadir Keçeoğlu

istanbul – üsküdar – küçük selimiye camii karşısında.

Şair, aşık. Yaman dede‘nin kim olduğunu herkes bilmez. O ismi gibi yaman bir insan. Milyonda bir nadir bulunan bir dede!… Onun için birkaç kelime ile kendisinden bahsetmek istiyorum. Hayatında ibretler var!

“Yaman Dede” ve ”Yanar Dede” lakablarıyla anılan şairimizin asıl adı “Diyamandi” dir. Kayseri Rumlarından iplik tüccarı Yuvan’ ın oğludur. Anasının adı ise Afurani’dir. Diyamandi, 1887’de Talas’da doğdu. Henüz on aylık bir çocuk iken ailesi Kayseri’den Kastamonu’ya göç etmişti.

İlk tahsilini Rum Ortodoks mektebinde yapan Diyamandi, 1901’de Kastamonu Lisesine girdi. Yedi senelik liseyi birincilikle bitirdi. Lisede okuduğu yıllarda, duruş, davranış ve hareketlerinden dolayı, Diyamandi, “Yamandi Molla” diye anılıyordu.

Yamandi Molla’nın yaratılışında var olan İslamiyet, onu Kastamonu Lisesinde dürtmeye başlamıştı. Bu sebeple liseyi bitirince iki yıl da medreseye devam etmişti. 1909’da İstanbul Hukuk Fakültesi’ne başlayan Yamandi Molla, 1913’te Hukuk’u bitirdi. Avukatlık yapmaya başladı. Bir taraftan da, Galatı Mesnevihanesi’nde bulunan Ahmed Celaleddin ve Ahmet Remzi dedelerden Mesnevi dersleri okudu.

İlginizi Çekebilir  Mühürlü Sultan

Ahmed Remzi Dede, Yamandi Molla’nın içinde parlayan İslamiyet’ine bakarak ona “Yaman Dede” adını verdi ve ona hep bu isimle hitab ederdi.

20 sene kadar avukatlık yapan Yaman Dede, daha sonraları avukatlığı bırakarak öğretmenliğe başladı. İlk öğretmenliği 1931’de Üsküdar Rum Karma İlkokulu’nda Türkçe Kültür dersleri ile başlar. 1942’li yıllara kadar, çeşitli Rum ortaokul ve liselerinde Türkçe-Edebiyat dersleri okutmuştur.

Müslüman Olduğunu Açıklaması
Yaradılışında, özünde var olan ve uzun yıllar gizli gizli yaşadığı Müslümanlığını 1942’lerde resmen açıkladıktan sonra Mehmed Abdülkadir Keçeoğlu adını almıştı. 1902 yıllarında Kastamonu Lisesinde başlayan hidayet nuru, onu bir Müslüman hayatı içerisinde, uzun yıllar sessiz, kapalı bir volkan gibi kaynatıp durmuştu. Müslümanlığını açıklayınca Yaman Dede, ailesi, dost-ahbap, Kilise ve çevresi tarafından dışlandı. Sokakta yalnız kaldı. Müslümanlar, İstanbul’un mütedeyyin ve münevver kişileri ona sahip çıktı. Kendisine ev aldılar, everdiler ve onore ettiler.

İlginizi Çekebilir  İstanbul'daki Sahabe Kabir ve Makamları

Görev Yaptığı Yerler
Ondan sonra da, Türk okullarında Türkçe-Edebiyat ve Farsça dersleri öğretmenliği ölümüne kadar devam etmişti. Çamlıca Kız Lisesi’nde din dersleri ve Türkçe, İstanbul imam-Hatip okulu’nda Türkçe, Farsça, İstanbul Yüksek İslam Ensititüsü’nde edebiyat ve Farsça öğretmenliği yapan Yaman dede, İstanbul imam-Hatip Lisesi’nde de, Yüksek lslam Enstitüsü’nde de bize Farsça derslerine gelmişti. Yanıp kavrulmuş, volkanlar gibi kaynayan aşık bir insandı. Resulüllah· (s.a.v.) dediği zaman gözlerinden yaşlar boşanırdı. Aşıktı Resulüllah’a …

Hukukçuluğu, öğretmenliği, ilmi, irfanı ve aşık oluşu yanında bir de iyi bir şairliği vardı. Avukatlığı bıraktığı, Müslümanlığını resmen açıkladığı ve kendisini tamamen eğitime adadığı zamanlar gayet güzel manzumeler, na’tlar ve gazeller yazmıştır.

İlginizi Çekebilir  Atpazari Osman Fazli Efendi

Vefatı

Yaman Dede, 3 Mayıs 1962 Perşembe günü saat 02.15’te Çamlıca’daki evinde Hakk’a yürümüştür. Merhum Yaman Dede, Karacaahmet Mezarlığında, Küçük Selimeye, Çiçekçi Camii’nin karşısında medfundur. Yeri Cennet, makamı ali olsun! Amin. Şefaatlerini dileriz.

Kaynak ; Yolumuzu Aydınlatanlar -1 , Yahya Kutluoğlu , İbb Yayınları