Günümüze ulaşamayan türbenin Adana Etnografya Müzesi’ndeki kitabesinden Adana şehir merkezinde olduğunu tahmin edilen eserin tam yeri belli değildir. Müzenin bahçesinde teşhir edilen kitabesi, başka hiçbir yerde görmediğimiz şekilde 50 cm. çapında olup merkezdeki inşa tarihini gösteren 1865 rakamından başlayıp dışa doğru genişleyen helezonun içine dört bölüm halinde tanzim edilmiştir. Dairenin en dışına kenar çizgisi boyunca bir servi motifi ve bir gülce işlenmiş, daha sonra nesih bir hatla Arapça kitabe yazılmıştır. Her bir bölümü birer gülce ile ayrılmış olan ve Miladi yılı gösteren 1865 rakamı ile dikkati çeken kitabe şöyledir:
Dıştan içe doğru:
l- Zür Turbete’l- Bakçacı Sani ve bimadcaiha min ba’di tül-i sekamin leyse yendefiu
2- Mada ve fate bila neslin karinetin lizake zade aleyha el-harîru ve’l-cezai
3- Zale’l-kerim el’ğafür el-musteğas bihi. Kefa Mevlahu amma kane yustanau
4-Ağtahu rifate şanin er-rahvete fekul beyne’l-melaiki Mîhaîl yurtefiu 1865
Türkçesi:
Uzun bir hastalık devresi geçiren, derdîne şifa bulamayan ve kör nesil olarak vefat eden, mezarı otsuz ve yeşilliksiz kalan Bakçacı Sani’nin Türbesi’ni ve mezarını ziyaret et. Allah, Cömert ve kerem sahibi, kendisinden yardım istenilen (Allah) onu yarlgasın ve yüksek bir derece versin……. 1865
Kaynak ; Türk Kültür Varlıkları envanteri 01 Adana – Nusret Çam