Aksaray – Melendiz Çayı yakınında 3302 sokakta
Hakîkî Yûsuf’un ne zaman ve nerede doğduğu hakkında elde kesin bir bilgi yoktur. Ölüm tarihi 1487 olmalıdır. Tasavvuf yolunda ilk ve temel bilgileri kuvvetli bir ihtimalle babası Şeyh Hâmid-i Velî’den alan Hakîkî Yûsuf’un nerelerde ilim tahsil ettiği konusunda rivayetler şöyledir: Evliya Çelebi’ye göre El-Hac Bayram Velî’nin talebesi olup Ankara’da ledün ilmini tamamlamış ve Aksaray’da Bayramiye Tarikatinin öncüsü olmuştur. Babasıyla beraber bir müddet Bursa’da bulunmuş, ancak Bursa’da babasının karşılaştığı o meşhur olaydan sonra veya biraz önce Aksaray’a dönmüştür.
Çeşitli kaynaklarda Baba Yûsuf, Yûsuf Hakîkî Baba, Baba Yûsuf Hakikî, Şeyh Yûsuf, halk arasında ise Hakîkî Baba ve Gül Baba olarak bilinen Hakîkî Yûsuf, Dîvân’ında (Hakîkî Dîvânı) ailesinden bahseder.
Anlatılan meşhur bir kıssaya göre, Hakîkî Yûsuf, babası Şeyh Hâmid-i Velî hazretlerinin halifesi olmak ister. Ancak onun bu teklifi babasınca uygun görülmez. Emanetin ehline verilmesi gerektiğini söyleyerek halifeliği Hacı Bayram-ı Velî (1352-1430) Hazretlerine bırakır. Babasından uzun bir nasihat dinleyen Hakîkî Yûsuf, ikna olarak Hacı Bayram-ı Velî hazretlerinin müridi olur.
Hakîkî Yûsuf, Fatih Sultan Mehmet zamanında, Mâlik Mahmud Gazi hankâhının başındaydı. Aksaray’ın Osmanlılar’a geçtiği tarihlerde de (1476) yine bu hankâhın şeyhiydi. II. Bayezid adına 1500-1501 yıllarında Aksaray vakıflarını tespit eden defterde, Hâmidü’d-dîn-zâde Baba Yûsuf’un evlat vakfı yer alır. Bu vakfiyede Evhadü’d-dîn ve Şeyh Safiyü’d-dîn adlarında iki oğlu olduğu ve evlatlarına vakfettiği yerler tafsilatlı bir şekilde yazılmıştır. Sultan II. Murat adına yazılan 1584 tarihli defterde de Şeyh Hâmid-i Velî Mahallesi nüfusu yazılırken buradaki nüfusa 15 mükellef erkeğin Şeyh Hâmid-i Velî’nin torunları olduğu babalarının adlarıyla gösterilmiştir. Hayatının geri kalan kısmını Aksaray’da şeyhlik yaparak geçiren Hakîkî Yûsuf’un türbesi Aksaray’da Şeyh Hamid Mahallesi’ndedir. Aynı mahallede Şeyh Hamid Camii ve hankâh bulunmaktadır. Söz konusu hankâh, Şeyh Hâmid-i Velî ve Hakîkî Yûsuf’un şeyhlik yaptıkları tekkedir. Yûsuf-ı Hakîkî’nin, yedi eseri bulunmaktadır80. Bunlar Hakîkî-nâme adıyla anılan divanı, Mahabbet-nâme isimli tasavvuf ve ahlâka dair olan mesnevisi, Tasavvuf Risâlesi isimli tasavvufa dair mensur eseri, babasının Hadîs-i Erbaîn’ine yazdığı bir şerh, tercüme bir eser olan Metâli‘u’l-İman, ayrıca et-Tesnîm ve er-Rahîk el-Mahtum isimli eserlerdir. Son ikisi Kahire’de Hidiviye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.
Yusuf Hakiki Baba türbesi ve mescidi, şehrin kuzeydoğusunda Şeyh Hamid Mahallesindedir. Türbe ve mescide ulaşım Eğri Minarenin bulunduğu yol üzerinden sağlanmaktadır. Mescid ve türbe taşla çevrilmiş bir avlu içerisinde yer almaktadır. Büyük avluya giriş kapısı taştan yapılmış olup sağında ve solunda ve iç kısımlarında dört adet mihrapcık bulunmaktadır. Avlu içindeki su kanalı bir küçük kemer köprü kurularak geçirilmiştir.
Mescid kısmına girişte sağ kısımda kütüphane, abdesthane kısımları konulmuştur. Plan itibariyle komplex L şeklinde yapılmıştır. Sol tarafta yer alan mescid kapısı demirden yapılmıştır. Mescid kısmı yeniden inşa edilmiştir. Kubbeli taş yapının içi günümüzde sıva ile sıvanmış, üst kısımları boyanmış, alt kısımlar lambiri tahta ile kaplanmıştır. Sağ kısımda hutbe okunması amacıyla ağaçtan minber vardır. Güney kısmında sonradan yapılmış olan tahta mihrap yer almaktadır. Mihrabın her iki tarafında mescidin aydınlanması amacıyla kalın duvar içinde dıştan iki adet pencere yapılmıştır. Yapı 1990 yılında yeniden tamir görmüştür.
Kaynaklar ; Aksaray Evliyaları , Abdulhalim Durma