Özbekistan’ın Başkenti Taşkend’in güneyin de yer alan Zengi Ata köyündeki Külliyesinde
Hoca Ahmed Yesevi’nin ilk hocası Arslan Baba’nın torunu, Tac Hoca’nın oğlu, Süleyman Hakim Ata’nın halifelerinden olan, Türkistan’ın büyük evliyalarından Zengi Ata, Taşkent bölgesinde 12 ve 13’üncü yüzyıllarda yaşadı.
” Ne zaman Zengi Ata’nın Kabrini ziyarete gitsem, kabrinden ”Allah , Allah ” sesleri işitirim ”
Hace Ubeydullah Ahrar (k.s.)
Geçimini sağlamak için Taşkent halkının hayvanlarına çobanlık yapan ve asıl adı “Ay Hoca” olan Zengi Ata, uzun yıllar dedesi ve babasından zahir ve batini ilimlerini öğrendikten sonra Ahmed Yesevi’nin halifelerinden Hakim Ata’nın hizmetine girdi.
Ten renginden dolayı zenci anlamına gelen “Zengi”den, Orta Asya’da genelliklere velilere verilen “Ata” unvandan alan Zengi Ata, aynı zamanda “Zengi Baba” olarak da biliniyor.
Hoca Ahmed Yesevi’nin, “Ben sizden önce ölsem de sizin kabriniz üzerine türbe benimkinden önce yapılmalı” dediği rivayet edilen Zengi Ata, 1258 yılında Taşkent yakında Zengin Ata köyünde vefat etti ve burada defnedildi. Türbesi ise Emir Timur tarafından inşa ettirildi. Başkente yakın Zengi Ata köyünde yer alan külliye, iki türbe, mescit, medrese ve kabristandan oluşuyor. Uluğ Bey zamanında ise medrese ve cami yaptırıldı.
Zamanla Zengi Ata’nın eşi Anber Bibi’nin naaşı, bu türbenin yakınına defnedildi ve onun için de bir türbe inşa edildi. Zengi Ata’nın kabri çevresinde bir külliye ve kabristan oluştu. Dolayısıyla 19’uncu yüzyılda bugünkü görünümünü aldı.
Zengi Ata’nın kabrinin yakınında Anber Ana’nın mezarı bulunuyor. Türbenin sağ ve güney tarafında, köyün bir gazisi tarafından kurulan mescid yer alıyor. Mescidin rengarenk olan duvarlarından birinde Mekke’nin tasviri işlendi. Türbenin sol tarafında, hocalar ve öğrenciler için planlanan ve birçok hücresi olan medrese var.
Ana giriş kapısının tam karşısında Zengi Ata türbesi bulunuyor. Türbe, geleneksel mimariye uygun inşa edildi. Türbeye Taç Kapı’dan giriliyor. İlk girişteki mihraplı ve üzeri kubbeyle örtülü odanın duvarları ve mihrabı çinilerle süslenmiş olup kubbesindeki tezyinat, dikkati çekiyor. Bu odada yerinden sökülmüş bir alem, köşede duruyor. Bu odadan sanduka odasına açılan kapıdan geçince mermer bir lahit şeklindeki Zengi Ata’nın sandukası görülüyor.
Mescid ve türbenin açıldığı avlunun üç tarafı, medrese odalarıyla çevrili. Bu avluda binalardan bağımsız inşa edilen minare, Özbekistan’daki diğer minarelerden farklı biçimde şerefeli yapıldı. Külliyenin çevresinde oluşturulan bahçede büyükçe bir havuz yer alıyor.
Türbenin yapılış öyküsü
Halk arasında anlatılan, Zengi Ata’nın kabrinin üstüne inşa edilen türbenin yapılışına ilişkin rivayetlere göre, Emir Timur, Türkistan’a gelip ustalarını toplayarak Hoca Ahmed Yesevi’nin kabri üstüne, mükemmel bir türbe yapmalarını emretti.
Türbe bittikten sonra bir gece türbenin temeli yıkıldı. Tekrar yapılan türbe yine yıkıldı. Emir Timur, bu durumun sebebini öğrenmek üzere Türkistan şehrindeki mollalar, evliyalar ve gazileri topladı.
Gelenlerden biri, Hoca Ahmed Yesevi’nin, sağlığında, “Zengi Ata’dan önce öleceğim fakat türbe benden önce Zengi Ata’nın mezarına yapılsın, sonra bana” dediğini aktardı. Önce Zengi Ata’nın, sonra da Hoca Ahmed Yesevi’nin mezarları üzerine türbe yapılması gerektiğini ifade etti. Bu sözler üzerine Emir Timur, bütün askerlerini ve ustalarını toplayıp Zengi Ata köyüne gelerek türbeyi inşa ettirdi.
Zengi Ata Türbesi bittikten sonra Emir Timur, Türkistan’a dönüp ustalarına, Hoca Ahmed Yesevi’nin türbesini acele bir şekilde yeniden yapmalarını emreder.
Özbekler arasındaki rivayetlere göre, Emir Timur, Zengi Ata Türbesi’ni yaptırmak için Asya’nın pek çok yerinden ustalar getirdi ve onları Türkistan şehri ile Zengi Ata köyünde topladı. Türkistan şehrindeki türbe, Zengi Ata türbesinin inşasında kullanılan alet ve malzemelerle yapıldı.
Türbe, özellikle 1869 depreminde zarar görmüş. Daha sonra belli dönemlerde restore edilen külliyede, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un talimatlarıyla restorasyon çalışmaları sürüyor.
Zengi Ata Bayramı
Yaşamı, evliliği ve halifeleri konusunda ölümünden önce ve sonrasına dair menkıbeler bulunan Zengi Ata için onun adını taşıyan köyünde bir zamanlar “Zengi Ata Bayramı” kutlanıyordu.
Özbek halkı, önceleri Zengi Ata’nın türbesini ziyaret etmeyi dini bir tören olarak kabul görürken daha sonra bu tören normal bir bayrama dönüştü. Bu bayramı hem Taşkent halkının hem de şehir çevresinde yaşayan yerli halkın sabırsızlıkla beklediği, başkent dışından da birçok kişinin bu bayramı kutlamak üzere köye geldiği anlatılıyor. Zamanla bu bayram unutuldu. Günümüzde ise Zengi Ata Külliyesi’nde, “hayrat adağı” adıyla uygulamalar devam ediyor.
Taşkent’in güney batısında yer alan Zengi Ata köyünde yaşayanlar, kendini “Hocalar evladıyız” diye tanımlıyor.
Yazı için Kaynak ; www.yenisafak.com